11. Hukuk Dairesi 2014/14917 E. , 2015/172 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davadaAsliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/03/2013 tarih ve 2010/127-2013/48 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve karşı davada davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin..... ilinde kayısı ticareti ile uğraşmakta olduğunu, ihracatı liman kentlerinde bulunan dış ticaret konusunda çalışan firmalar aracılığı ile gerçekleştirildiğini, davalı şirketle de bu amaçla çalışmaya başladıklarını, ilerleyen zamanlarda davalının tekel gibi davranmaya başlayarak müvekkilini tüm şartların kendisi tarafından belirlendiği sözleşmeleri yapmaya zorladığını, müvekkilinin kabul etmemesi üzerine başkaca firmalara müvekkilin kötüleyici nitelikte bir mail gönderdiğini, ayrıca müvekkili hakkında....... Başkanlığı"na şikayette bulunduğunu, dilekçenin......Ticaret Odası"na gönderildiğini ancak müvekkili hakkında herhangi bir işlem yapılmadığını, davalının bu eylemleri ile haksız rekabet yarattığını, müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini ileri sürerek, 150.000,00 TL manevi tazminatın haksız mesajın yayın tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, davacının 14/11/2009 tarihli sözleşme gereği müvekkiline kayısı satmayı ve bu kayısıları 14.12.2009 tarihinde teslim etmeyi taahhüt ettiğini, sonrasında hiçbir gerekçe olmaksızın sözleşmeden caydığını, bunun üzerine basiretli bir tacir olan müvekkili tarafından çevresinde bulunan güvenilir firmaların da zarara uğramamaları amacıyla mail gönderildiğini, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını savunarak asıl davanın reddini; karşı davada ise davacı-karşı davalının sözleşmeden cayması sebebiyle müvekkilinin kayısıları daha fazla fiyattan başka şirketlerden almak zorunda kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat hakları saklı kalmak kaydı ile 18.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, asıl davada davalı tarafından gönderilen mesaj ve davacı tanığı......’un ....’deki ihracatçı firmaların davacı mallarını beklettikleri ve almadıklarına ilişkin beyanı ile birlikte değerlendirildiğinde TTK 55/1-a-1 maddesi gereğince haksız
.. rekabet koşullarının oluştuğu, davacının ekonomik durumunu olumsuz etkilendiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiliyle davacıya verilmesine; karşı davada ise davacı-karşı davalı şirketin davalı- karşı davacıya mal satımına ilişkin taahhütte bulunmadığı, davalı-karşı davacı tarafından buna dair herhangi bir sözleşmenin de ibraz edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı-karşı davacı vekili tarafından 14.11.2009 tarihli sözleşme aslının ibraz edilmemiş bulunmasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin asıl ve karşı davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 512,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.