17. Ceza Dairesi 2016/6185 E. , 2016/10508 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İşyeri dokunulmazlığını ihlal etme, hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Sanık ... hakkında mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi kapsamında verilen kararların temyizi olanaklı bulunmayıp aynı maddenin 12. fıkrası uyarınca itirazı olanaklı kararlardan olduğu ve 5271 sayılı CMK"nın 264/1. maddesi uyarınca yasa yoluna başvuruda ve mercide yanılmanın başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında; 5271 sayılı Yasa"nın 264/2. maddesi uyarınca itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye mahkemesince iletilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE,
II- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nın 116/4, 119/1-c maddesiyle yapılan uygulamada kullanılan, “konut” ibaresinin, “işyeri” olarak mahallinde düzeltilmesi olanaklı görülmüş; 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesinin değerlendirilmesi sırasında, suça sürüklenen çocuğun suç işlemeyi alışkanlık haline getirmesi, cezanın geleceği üzerindeki etkisi nedeniyle suça sürüklenen çocuğun bir daha suç işlemeyeği yönünde olumlu kanaat oluşmadığından anılan maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilirken, aynı gerekçenin ertelemeye ilişkin 5237 sayılı TCK"nın 51/1-b maddesi uyarınca da aranan şartlardan olduğunun gözetilmemesi suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Cezasının ertelenmesine karar verilen suça sürüklenen çocuk hakkında, hükmedilen deneme süresinin mahkum olduğu 1 yıl 3 ay ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi suretiyle anılan Yasa"nın 51/3. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, denetim süresinin 1 yıl 3 aya çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında hırsızlık, suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde, 5237 sayılı TCK"nın 142/2-h, 143. maddesine göre tayin edilen 7 yıl 6 ay hapis cezasından aynı Yasa"nın 31/3. maddesi ile 1/6 oranında indirim yapılırken “5 yıl” olarak verilmesi gereken hapis cezasının, hesap hatası sonucu, “4 yıl 12 ay” olarak belirlenmesi,
2-) Hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde, 5237 sayılı TCK"nın 168/2. maddesiyle uygulama yapılırken, suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümde anılan Yasa"nın 168/1. maddesiyle uygulama yapılması suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,
3-) 11.03.2015 tarihli oturumda zararının taraflarca karşılandığını beyan eden mağdura, zararının hangi tarihte giderildiği açıklattırılıp sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 168/1. ya da 168/2. maddesiyle uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-) Mala zarar verme suçundan kurulan hükümde,
ı- 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin 2. fıkrasının uygulanması sırasında indirim oranı 1/3 olarak belirlenmişse de; anılan madde de etkin pişmanlığın kovuşturma başlamadan önce gerçekleşmesi halinde cezanın üçte ikisine, kovuşturmadan sonra olması halinde ise yarısına kadarının indirileceğinin belirtilmesi nedeniyle, soruşturmadaki geri verme için 2/3 ile 1/2 arasında bir oran belirlenmesi ve indirimin 1/3 oranından fazla olarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
ıı- 5237 sayılı Yasa"nın 61. maddesine aykırı olarak, aynı Yasa"nın 168. maddesinin 31. maddesinden önce uygulanması,
ııı- 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesinin değerlendirilmesi sırasında, suça sürüklenen çocuğun suç işlemeyi alışkanlık haline getirmesi, cezanın geleceği üzerindeki etkisi nedeniyle sanığın bir daha suç işlemeyeği yönünde olumlu kanaat oluşmadığından anılan maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilirken, aynı gerekçenin ertelemeye ilişkin 5237 sayılı TCK"nın 51/1-b maddesi uyarınca da aranan şartlardan olduğunun gözetilmemesi suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
5-) T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiilerinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 671 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamenin 32. maddesi dikkate alınarak, suça sürüklenen çocuk ..."nin tutuklu bulunduğu hırsızlık suçundan TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değil ise derhal salıverilmesi için Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasına, 12.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.