21. Hukuk Dairesi 2015/6841 E. , 2015/19215 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2014
NUMARASI : 2014/497-2014/806
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 32.925.00.TL. maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 27/10/2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat O...Y.... ile karşı taraf vekili Avukat M...Ç.... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava 03.02.2003 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 19,20 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının ek dava ile bakiye maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurlunun 11.03.2009 tarihli raporuyla zararın öğrenildiği, zaman aşımının bu tarihten başlayacağından bahisle maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık bu tür davalarda gerek yürürlükten kalkan 818 sayılı Borçlar Kanununun 125. maddesi ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı yasanın 146. maddesi gereğince uygulanmakta olan 10 yıllık zaman aşımı süresinin hangi tarihte başlatılması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zarar, ancak bakım ve tedavi sonucunda düzenlenen hekim raporuyla belirli bir açıklığa kavuşur. Bedensel zararın gelişim, gösterdiği durumlarda zamanaşımına başlangıç olarak hastalık seyrinin yani gelişimin tamamlandığı tarihin esas alınması gerekir. Dava konusu olayda sağ elinin 1,2,4 parmakları ezilerek 03.05.2003 tarihinden itibaren çalışabileceğine karar verilen davacı bakımından değişen ve gelişen bir durumun söz konusu olmadığı giderek olayla birlikte zararın öğrenildiği ortadadır. Bu duruma göre 03.02.2003 tarihindeki olay nedeniyle 04.08.2014 dava tarihinde yasanın öngördüğü 10 yıllık sürenin geçtiği açıktır.
Hal böyle olunca, maddi tazminat istemli dava üzerine davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı def"i nin kabul edilerek ek dava konusu maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davacının gerçek ve kesin maluliyet oranının Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu"nun 11.03.2009 tarihli raporuyla saptandığı ve zararın öğrenildiği tarihin bu tarih olarak kabulünün gerektiğinden bahisle maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan ve özellikle ek dava konusu maddi tazminat isteminin zaman aşımına uğradığından reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100.00.TL. Duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 27.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.