(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/28743 E. , 2020/5185 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, davacının fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi, yıllık izin haklarının kullandırılmaması, çalışma şartlarının ağırlaştırılması nedenleriyle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini beyanla kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının fazla mesai yapıp yapmadığı noktasındadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; dava dilekçesinde, çalışma gün ve saat aralıkları hakkında beyanda bulunulmaksızın davacının çalışma şartlarının ağır olduğunu ,normal mesainin çok üstünde çalışma yaptığı iddiası ile fazla mesai ücreti talep edilmiştir. Mahkemece taraf tanıklarının beyanlarına başvurulmuştur. Davacı tanığı ...; “çalışma sistemi vardiyalıydı, 1.vardiya sabah 07:00 akşam 16:00 ; 2.vardiya öğlen 12:00 akşam 19:00 şeklindeydi,vardiyalar haftada bir dönüşüyordu” ; Davacı tanığı ... ; “çalışma düzeni vardiyalıydı, 1.vardiya 07:00 – 16:00, 2.vardiya 12:00 – 19:00 şeklindedir” ; Davalı tanığı ... “çalışma sistemi vardiyalı olup 2 vardiya şeklindedir, 1.vardiya sabah 07:00 – 15:30, 1 saat yemek molamız vardır, 2.vardiya da 11:00 – 19:00 şeklindedir, vardiyalar haftada bir dönüşmektedir” ve Davalı tanığı Safiye Yalçın “çalışma saatleri vardiyalı olup 1.vardiya 07:00 – 15:30, yaklaşık 1 saat kadar da yemek molamız vardır, 2.vardiya 11:00 – 19:00 şeklindedir, vardiyalar haftada bir dönüşmektedir,” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının ayda 2 hafta 07:00-16:00 vardiyasında çalışarak haftada 3 saat fazla mesai yaptığı (9saat-1saat=8saatx6gün=48saat-45saat=3saat), ayda 2 hafta ise 12:00-19:00 vardiyasında çalışarak haftada 36 saat görev yaptığı ve fazla mesai yapmadığı yönünde yapılan değerlendirme sonucuna göre fazla mesai ücreti hesaplanmıştır. Ne var ki ; vardiya saatleri konusunda davacı tanıkları ile davalı tanıklarının beyanları arasında çelişki bulunmaktadır. Mahkemenin kabul ettiği vardiya saatleri bakımından da aydınlatılması gereken hususlar bulunmaktadır. Davalı işyerinde 07:00 – 19:00 saatleri arasında iki vardiya olduğu konusunda tanık beyanları arasında uyum bulunmakta ise de kısmen çalışmalı olan vardiya saatleri noktasında çelişki bulunmaktadır. 07:00-19:00 saatleri arasında geçen iki farklı vardiya süresinin nedeni dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır.
Mahkemece , vardiya saatlerinin tespiti hususunda taraf tanıklarının beyanları yeniden alınarak çalışma saat aralıkları netleştirilerek sonucuna göre davacının fazla mesai ücreti talebi değerlendirilmelidir.
3-Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık, davacının ulusal bayram ve genel tatil çalışması yapıp yapmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, davacı işçi ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmalarını sürdürdüğünü ileri sürmüş; davalı yanca davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklısı olmadığı savunulmuştur.
Mahkemece taraf tanıklarının beyanlarına başvurulmuştur. Davacı tanığı ...; “ tüm genel tatillerde çalışma oluyordu ancak nöbetleşe çalışıyorduk, çalıştığım dönemde 8 mutfak çalışanı vardı, ikişer ikişer nöbet tutuyorduk” ; Davacı tanığı ...; “genel tatillerde çalışma vardı ancak mutfakhane kısmı nasıl bir çalışma yapıyordu bilmiyorum, mutfakta kaç eleman olduğunu bilmiyorum” ; Davalı tanığı ... “ genel tatillerde nöbetleşe çalışmaktayız mutfakda 8-10 eleman vardır, 2"şer 2"şer genel tatillerde nöbet tutmaktayız” ve Davalı tanığı Safiye Yalçın “genel tatillerde nöbetleşe çalışıyorduk, mutfak elemanları tahmini 10-11 kişidir,” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, genel tatillerde nöbetleşe çalıştıklarına, ancak davacıya hangi genel tatillerin denk geldiği dosya kapsamından tespit edilemediğinden, tüm genel tatiller üzerinden hesaplama yapılması gerekeceği tespiti ile hesaplanma yapılmıştır.Mahkemece dinlenen tanıklarca davacının nöbetine denk gelen ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı beyan edilmiştir. Bu itibarla gerekirse nöbet dahilindeki personel sayısı tespit edilerek tanık anlatımlarına göre yapılacak değerlendirme neticesinde hesaplanan ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücret alacağından, dosyaya sunulu davacı imzasını havi tahakkuk içeren bordrolar tespit edilerek bu tutarların dışlanması suretiyle sonuca gidilmelidir. Bu yönler gözetilmeksizin karar verilmesi bozma sebebidir.
4-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık, davacıya kullandırılan serbest zamanların ne şekilde değerlendirileceği noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu; fazla çalışma yapıldığında, işçiye isterse ücreti yerine serbest zaman kullanma hakkı tanımıştır. Bu süre, fazla çalışma için her saat karşılığı bir saat otuz dakika, fazla süreli çalışmada ise bir saat onbeş dakika olarak belirlenmiştir. Bu sürelerin sözleşmelerle attırılması mümkündür.Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
Ancak; hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günleri dinlenme hakkı kapsamında kaldığından, tatilde yapılan çalışma karşılığı serbest zaman kullandırılması kanuna aykırılık teşkil eder. Serbest zaman ancak fazla çalışma karşılığı verilebilir. Tatilde yapılan çalışma karşılığında izin verilmişse bu ancak mazeret izni olarak kabul edilebilir.
Somut uyuşmazlıkta; dosya kapsamında bir kısım serbest zaman formları bulunmakta olup söz konusu serbest zamanların hangi çalışma karşılığı olarak kullandırıldığı belirlenerek sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.