21. Hukuk Dairesi 2014/24643 E. , 2015/19240 K.
"İçtihat Metni" Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 17. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2014
NUMARASI : 2010/586-2014/340
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/09/1996-31/12/2008 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ile davalılardan Kurum ve T.. M.. vekillerince tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının 01.09.1996-31.12.2008 tarihleri arasında davalı işverenlere ait iş yerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalılardan Türkiye Petrol Rafinereleri AŞ (Tüpraş) açısından davanın husumet yokluğundan reddine; diğer davalılar açısından davanın kısmen kabulü ile davacının davalılardan T.. O.. (TPAO) işverenliği açısından bu işverenlikte geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen 01.09.1996-17.03.2006 tarihleri arası 3436 gün çalışmalarının tespite konu dönemde geçerli bulunan prime esas alt kazanç tutarları üzerinden sigortalı hizmet olarak tespitine; fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir
./..
duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davacının 17.03.2006 tarihli tahsis talebi üzerine 01.04.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya başlamış olması sebebi ile 17.03.2006 tarihinden sonraki hizmet tespitine ilişkin talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Halbuki, işbu dava, davacının ileride açabileceği işçilik alacaklarına ilişkin dava yönünden delil teşkil edeceği gibi bu davanın sonucunda tespitine karar verilecek hizmet süresinin yaşlılık aylığına da etkisi olacağından, davacının hukuki yararının olmadığından bahisle fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davanın reddedilen kısmı bakımından davacının hukuki yararının bulunduğu göz önünde bulundurularak işin esasına girerek yapılacak inceleme sonucunda karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan T.. M.."ne yükletilmesine, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.