Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/116
Karar No: 2019/1136
Karar Tarihi: 19.02.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/116 Esas 2019/1136 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/116 E.  ,  2019/1136 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    K A R A R
    A)Davacı İstemi:
    Dava, davacının 2003-2006 yılları arasında davalının ... ve ... ülkelerinde bulunan inşaat şantiyesinde geçen çalışmasının tespiti istemine ilişkindir.
    B)Davalı Cevabı:
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını bu neden davalının reddinin gerektiğini,davacının belirtilen dönemde müvekkili şirket nezdinde geçmiş bir çalışmasının olmadığını, davacının maaş ödemelerinin ve vize işlemlerinin müvekkili işveren tarafından yapılmadığını, davacının çalıştığını iddia ettiği ülkeler ile Türkiye arasında sosyal güvenlik anlaşmasının olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının isteminin yasal dayanağının 506 sayılı Yasa’nın 79/10 maddesi olduğunu, bu nedenle davacının hangi tarihler arasında davalı işverene ait hangi ülkedeki işyerinde çalıştığını iddia ettiğinin anlaşılmadığını, söz konusu davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, diğer davalı .... adına ... ve ... ülkelerinde 5510 sayılı Yasa kapsamında alınmış herhangi bir işyeri tespitinin olmadığını, 506 sayılı Yasa’nın Topluluk Sigortası başlığını taşıyan 86. maddesi ile “Kurum 2. ve 3. maddelere göre sigortalı bulunmayanların Çalışma ve Soysala Güvenlik Bakanlığınca onanacak genel şartlarla iş kazalarıyla meslek hastalıkları, hastalık, analık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından birine, birkaçına veya hepsine toplu olarak tabi tutulmaları için işverenlerle veya dernek, birlik, sendika ve başka teşekküllerle sözleşmeler yapabilir. Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerin yurtdışındaki işyerlerinde çalışmak üzere giden Türk işçilerine istekleri halinde 85. madde hükümleri uygulanır.” Şeklinde düzenleme yapıldığını, kurum ile şirketler arasında akdedilen Matbu Topluluk Sigortası sözleşmesi ile yurt dışında çalışan işçilerin topluluk sigortası hükümleri çerçevesinde sigortalı olmaları ve sigorta primlerini kendi nam ve hesaplarına ödemelerinin gerektiğini, bu nedenle davacının yurt dışında geçtiği iddia edilen çalışmalar bakımından 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesine dayanarak hizmet tespiti istemi ile dava açmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    İlk derece mahkemesince ; davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu;
    Davalı kurum vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; hak düşürücü sürenin geçtiğini, ... ve ... ile sosyal güvenlik anlaşması yapılmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf talebinde bulunmuştur.Davalı ... AŞ vekili ise; davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, davanın gerçek işverene yöneltilmesi gerektiği, ... ve ... ile Türkiye arasında Sosyal Güvenlik Anlaşması bulunmadığı, davacının geçici görevle yurt dışına gönderilen çalışan olmadığı, dava dışı ... Firması tarafından davacının çalıştığını belirttiği inşaatların yapıldığı, bu şirket ile aalarında organik bağ bulunmadığı, istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesi talebi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:Bölge Adliye Mahkemesince ""... Somut olayda, davacının hizmet cetvelinde davalı işverence Türkiye"de işe alındığına ilişkin ve Türkiyede bulunan bir işyerinde sigortalı olarak çalıştığına ilişkin dava konusu dönem içerisinde kalan 2003 yılı 1, 2003 yılı 3 ve 2004 yılı 1.dönem bildirimlerinin bulunduğu, 2003 yılı 1.dönemin işveren ... tarafından 2003/3 -2004/1 dönemlerinin ise; ... Holding AŞ. tarafından bildirim yapıldığı, davalı şirket tarafından hiçbir bildirimde bulunulmadığı gibi geçici görevle yurtdışına gönderildiğine ilişkin herhangi bir kayıt ve belgeyede rastlanılmamıştır. Ancak davacının, davalı şirket şantiyesinde çalışmak üzere yurtdışına gidiş -dönüş dönemlerinde izin için Türkiyede geçirdiği tarihlerin pasaport kayıtlarına, yurt dışında ...ve ..."a hava yoluyla giriş-çıkış tarihleri ile ... Konsolosluğundan ... Şirketinin ... de üstlendiği inşaat işi ile ilgili olarak kayıtların dosyaya celp edildiği, mahkemece dinlenen tanıklar ... ve ...un aynı dönem aynı işyerlerinde yurtdışındaki fiili çalışmasını doğrular şekilde beyanda bulundukları, ayrıca davacının 2003-31/12/2006 tarihleri arası dönemde banka hesabına maaş olarak yatırılan kayıtlı belgelerin celp edildiği görülmüştür. Tanık beyanları ile birlikte davacının yurt dışına giriş-çıkışı ile ilgili kayıtlar, davacı hesabına dolar olarak düzenli yapılan ödemelerin mahkeme kararı gerekçesinde tartışıldığı üzere kısmen kabul kararı verilen 03/12/2004-16/07/2005 tarihleri arası dönemde davalı şirketin ... ülkesindeki şantiyesinde, 07/10/2005-13/05/2006 ve 24/05/2006-30/11/2006 tarihleri arasında davalı şirketin Mali ülkesinde bulunan şantiyesinde çalıştığının tespitine, bu süreler dışında kalan talepler yönünden davanın reddine karar verilmesine ilişkin İlk Derece Mahkemesi tarafından usul ve yasaya uygun bir şekilde araştırılarak tespitine karar verildiği görülmekle, davalı kurum vekili ile davalı işveren vekilinin istinaf başvurularının oy birliği ile esastan reddine ” karar verilmiştir.
    E)Temyiz:
    Davalı Kurum ve davalı şirket vekilleri istinaf dilekçesindeki aynı gerekçelerle kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 7 ve 79’uncu maddeleri ve 5510 sayılı yasanın 10.maddesidir.
    Kural olarak sigortalılar,Türkiye’de yaşadıkları ve hizmet akdine göre çalıştıkları takdirde sosyal sigorta haklarından yararlanırlar. Bu kural, Kanunların mülkiliği ilkesinin doğal sonucudur. Türkiye’yle yabancı bir ülke arasında sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmişse istisnaen mülkilik ilkesine değer verilmeyebilir. Ayrıca, 506 sayılı Kanunun 2 ve 3’üncü maddelerine göre sigortalı olmayanlar kapsamında olmak üzere, Türkiye ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan bir ülkede hizmet akdiyle çalışan Türk vatandaşları da anılan Kanunun 86. maddesi gereği işverenleriyle yapılacak “İş kazalarıyla meslek hastalıkları”, “Hastalık”, “Analık”, “Malullük, yaşlılık ve Ölüm” sigortalarından birine, birkaçına veya hepsine toplu olarak tabi tutulmaları mümkündür. Başka bir anlatımla 506 sayılı Yasa"nın ülke dışında meydana gelen sigorta olaylarında uygulanabilmesi Sosyal Güvenlik Kurumuna yükümlülükler getiren sosyal güvenlik sözleşmesi veya kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortaları bulunması halinde mümkün olabilir.
    Öte yandan, 5510 sayılı Kanunun 5’inci maddesinin g bendinde; “Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağı, bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanacağı, bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50 nci maddenin ikinci fıkrasındaki Türkiye"de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta hükümlerinin uygulanacağı, bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası priminin alınmayacağı, bu bent kapsamında yurt dışındaki işyerlerinde çalışan sigortalıların, bu sürede ödedikleri isteğe bağlı sigorta primlerinin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılıktan sayılacağı” belirtilmiş,10. maddesinde de 4. maddenin 1. fıkrasının (a) bendinde sayılan sigortalıların işverenleri tarafından geçici görevle yurt dışına gönderilmeleri durumunda, bu görevleri yaptıkları sürece, sigortalıların ve işverenlerin sosyal sigortaya ilişkin hak ve yükümlülüklerinin devam edeceği hüküm altına alınmıştır.
    01.10.2008 tarihinden sonra, sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinin 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağına ilişkin 5510 sayılı Kanunun 5. maddesinin g bendi uyarınca belirtilmiş ise de, davacının hizmet tespiti talebinin 18.09.2003-15.08.2005 tarihleri arası olduğu göz önüne alındığında ancak Kurum ile işveren arasında topluluk sigortası sözleşmesi olması karşısında hizmet tespitine karar verilebilecektir. Yapılacak iş; davacının önceden davalı şirketin sigortalısı olup olmadığını, sigortalısı ise 506 sayılı Yasanın 7. maddesi kapsamında geçici görev ile yurtdışına götürülüp götürülmediğini, davalı şirket ile akdolunmuş topluluk sözleşmesinin bulunup bulunmadığını sormak, bulunmaması halinde davalı işyerinin Türkiye"de merkezi olup olmadığını araştırmaya yönelik davalı işverenin Türkiye’deki işyeri sicil dosyası ve ticaret sicili kayıtlarını getirtmek, topluluk sigortasına tabi olup olmadığı, davalı işveren ile Kurum arasında 506 sayılı Yasa"nın 86. maddesine göre topluluk sigortasına dair sözleşme olup olmadığı ve var ise kısa vadeli sigorta kollarını kapsayıp kapsamadığı, davacının muaf olup olmadığı, Türkiye İş Kurumu aracılığıyla yurtdışına gönderilip gönderilmediği araştırılıp değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    G)SONUÇ:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı ..."ne iadesine, 19/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi