21. Hukuk Dairesi 2018/6247 E. , 2019/1137 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
A)Davacı İstemi :
Davacı, yurtdışı borçlanması ile yaşlılık aylığı koşullarını doldurduğu, yurtdışındaki 10.12.1975 tarihli çalışmasının ilk tahsis talebinde sigorta başlangıç tarihi kabul edilmemesi nedeniyle emekli aylığının geç bağlandığını belirterek emekliliğe hak kazandığı tarihin tespiti ile hak kazandığı tarihten davalı kurumca gecikmeli olarak emekli edildiği tarihe kadar olan şimdilik 2.000 TL maaşının yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etti.
B)Davalı Cevabı :
Kurum vekili; Davacının 07.02.2014 ve 19.06.2014 tarihli borçlanma taleplerinin,tarafına bildirilen borçlanma tutarlarını ödemediği için geçersiz sayıldığını, bir müddet sonra 03.09.2015 tarihinde 21.018,56 TL borçlanma bedeli ödeyerek 30.09.2015 de tahsis talebinde bulunduğunu, ancak 506 Sayılı Yasada yapılan değişiklikle 15 yıl, 60 yaş ve 3600 gün şartını yerine getirmediği için tahsis talebinin reddedildiğini, davacının daha sonra 10.12.1975-14.12.1975 tarihleri arası 5 gün karşılığı borçlanma bedelini 24.12.2015 de ödemesiyle tarafına 14.01.2016 dan itibaren yaşlılık aylığı bağlandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Mahkemece; "...Davacı 18.06.2015 tarihinde yaptığı yurtdışı borçlanmasında 1640 gün karşılığı borçlanma bedelini 03.09.2015 de ödemiştir ve 30.09.2015 tahsis talebinde 2012 gün (SSK)4/a sigortalı çalışması ile birlikte 3652 gün hizmeti bulunmaktadır.Yine 09.12.1957 doğum tarihine göre 57 yaşını doldurmuş,ilk işe girişi 10.12.1975 tarihi olmasıyla 39 yıldan bu yana,4447 Sayılı Yasa bağlamında yine ilk işe giriş 10.12.1975 e göre 08.09.1999 yasanın yürürlük tarihinde 23 yıldan fazla sigortalıdır.Bu durumda 506 Sayılı Yasaya 4447 Sayılı Yasa ile ek Geçici 81.Maddeye ve 506 Sayılı Yasanın 60.Maddesine göre 30.09.2015 tahsis talep tarihinde yasanın aradığı,15 yıl,55 yaş ve 3600 gün şartlarını yerine getirmiş olmakla 01.10.2015 itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığı, 30.09.2015 tarihli tahsis talebinin takip eden aybaşı olan 01.10.2015 den itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığı,01.10.2015 ile Kurumca tahsis yapılan 01.01.2016 tarihi arası yaşlılık aylıklarının ödenmesi gerektiği kanaati ile", " Davacının davasının KABULÜNE,Davacı 34423788122 TC Kimlik Nolu, davacı ..."ın 30/09/2015 tarihli tahsis talebi ile 01/10/2015"ten itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine, 01/10/2015 ile kurumca tahsis yapılan 01/01/2016 tarihi arası yaşlılık aylıklarının ödenmesi gerektiğinin tespitine, " karar verilmiştir.
D) İstinaf Başvurusu :
Davalı kurum vekili tarafından; Cevap dilekçesini tekrarla kurum işlemi yerinde olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür.
E)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinde " ...Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 Sayılı Yasanın 4447 Sayılı Yasa ile değişik Geçici 81.Maddesi’nin birinci fıkrasının A bendinde; Bu yasa yürürlüğe girdiği tarihte, “A)Bu yasa yürürlük tarihinden önce yürürlükte bulunan hükümlere göre yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olanlar ile sigortalılık süresi 18 yıl ve daha fazla olan kadınlar ve sigortalılık süresi 23 yıl ve daha fazla olan erkekler hakkında,bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan hükümler uygulanır.” hükmü öngörülmüştür.4447 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden önce yürürlükte bulunan 506 Sayılı Yasanın 60/1-Ab)Maddesi’nde ise sigortalının,"Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş olması,15 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 3600 gün, malullük,yaşlılık,ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.” hükmü öngörülmüş olup, davacının dosya içeriğine celbedilen ... Sigortasına tabi hizmet cetveline göre, 01.10.1973 - 31.12.1982 tarihleri arasında ... "da çalıştığı, davacının 18 yaşını ikmal ettiği 10.12.1975 tarihinde de yurtdışı çalışmasının bulunduğu, 3201 Sayılı Yasanın 6552 Sayılı Yasa ile değişik 5.Maddesi’nin son fıkrası hükmü ve Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya arasında imzalanan Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine ek Sözleşmenin 29.maddesi hükmüne ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, yurtdışı çalışmasına ilişkin primler iade alınsa dahi, 18 yaşın ikmali tarihinde yurtdışı çalışmanın sigortalılık başlangıcına esas alınması gerektiği açıktır.Davacının sigortalılık başlangıcının talep gibi 10.12.1975 olarak kabul edilmesi durumunda, 4447 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 08.09.1999 tarihinde 23 yıl, 9 ay, 28 günlük sigortalılık süresinin bulunduğu, 1640 gün 3201 sayılı Yasa borçlanması ile kazanılan hizmet ve 2012 gün Türkiye"de 506 sayılı Yasa kapsamında geçen hizmeti olmak üzere toplam 3657 gün hizmetinin bulunduğu ve 30.09.2015 tahsis talep tarihinde davacının 57 yaşında olduğu, tahsis için gerekli 15 yıl sigortalılık süresi, 55 yaş ve 3600 prim gün sayısı koşullarının fazlasıyla oluşması nedeniyle yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, ayrıca, kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından; istinaf başvurusunun esastan reddine " karar verilmiştir.
F)Temyiz :
Davalı kurum vekili, davacının eksik olan borçlanma bedelini 24.12.2015 tarihinde ödediğinden 14.01.2016 tarihinde yaşlılık aylığına hak kazandığını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 07.02.2014 ve 19.06.2014 tarihlerinde borçlanma talebinde bulunup ödemediği, 18.06.2015 tarihli borçlanma talebi ile( çalışılan süre için); 23.08.1978 tarihinden itibaren 27.07.1983 tarihine kadar kesintili olarak 1640 gün borç çıkartıldığı, 03.09.2015 tarihinde 21.018,56 TL borçlanma bedeli ödediği, 30.09.2015 tarihinde de tahsis talebinde bulunduğu, kurum cevabında ise ilk defa sigortalı olduğu 23.08.1978 tarihinden dilekçe tarihine kadar 37 yıl 1 ay 7 gün sigortalılık süresinin olduğu, bu sürede 3652 gün prim ödediği, 15 yıl 60 yaş ve 3600 prim günü şartlarını taşımadığından talebinin reddedildiği, davacının daha sonra 15.12.2015 tarihli borçlanma dilekçesi ile bu kez 1975 yılından 5 gün çalışılan süre için borçlanmak istediği, 10.12.1975- 14.12.1975 arası 5 gün borç çıkartıldığı, 10.12.1975-14.12.1975 tarihleri arası 5 gün karşılığı borçlanma bedelini 24.12.2015 tarihinde ödemesiyle tarafına 14.01.2016 dan itibaren 506 sk geçici 81/A md gereği yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmıştır.Somut olayda; davacının 30.09.2015 tarihli tahsis talebine istinaden 01.10.2015" den itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı 506 sayılı Kanunun 23.05.2002 tarih ve 4759 sayılı Yasa"nın 3. maddesi ile değişik 506 sayılı Yasa’nın geçici 81/C maddesi hükümleri karşısında yerinde değildir.506 sayılı Yasa’nın geçici 81/C maddesi, “a) 23.05.2002 tarihinde 15 yıllık sigortalılık süresini kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş ve 3600 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunanlara istekleri halinde yaşlılık aylığı bağlanır.
b) 23.05.2002 tarihinde (a) bendinde öngörülen şartları yerine getiremeyenlerden bu şartları;
ba) 24.05.2002 ile 23.05.2005 tarihleri arasında yerine getirenler kadın ise 52, erkek ise 56 yaşını doldurmuş olmaları,
bb) 24.05.2005 ile 23.05.2008 tarihleri arasında yerine getirenler kadın ise 54, erkek ise 57 yaşını doldurmuş olmaları,
bc) 24.05.2008 ile 23.05.2011 tarihleri arasında yerine getirenler kadın ise 56, erkek ise 58 yaşını doldurmuş olmaları,
bd) 24.05.2011 tarihinden sonra yerine getiren kadınlar 58, 24.05.2011 ile 23.05.2014 tarihleri arasında yerine getiren erkekler 59 yaşını doldurmuş olmaları,
be) 24.05.2014 tarihinden sonra yerine getiren erkekler 60 yaşını doldurmuş olmaları,
Şartı ile yaşlılık aylığından yararlanabilirler.” şeklindedir.
Buna göre, sigortalıya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için 15 yıl sigortalılık, 3600 gün prim ödeme ve Kanunda öngörülen yaşın tamamlanması gerekir.
Dava konusu olayda; 09.12.1957 doğumlu olan davacı, 10.12.1975 sigorta başlangıç tarihine göre 15 yıl sigortalılık süresini doldurduğu, 3600 gün prim ödeme şartını ise Mayıs 2015 tarihinde yerine getirmiştir. Buna göre 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesinin C fıkrasının B alt bendi uyarınca 60 yaşını tamamlamak şartıyla (09.12.2017 tarihinde) davacıya yaşlılık aylığı bağlanır. O halde, davacının yaşlılık aylığının şartları oluşmadığından, davacının yaşlılık aylığı ile ilgili talebinin reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.Yapılacak iş; davacının yaşlılık aylığı ile ilgili talebi yönünden red kararı verilmesinden ibarettir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.02.2019 gününde karar verildi.