3. Hukuk Dairesi 2014/7277 E. , 2014/14535 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/01/2014
NUMARASI : 2011/516-2014/50
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalının abone olmaksızın tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini öne sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile takibin 14.463,65 TL asıl alacak ve 262,43 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.726,08 TL üzerinden devamına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı ve davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 121.(818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 104/son) maddesi hükmünde; faiz veya irat borcunu ya da bağışladığı bir miktar parayı ödemekte temerrüde düşen borçlunun, icra takibine girişildiği veya dava açıldığı günden başlayarak, temerrüt faizi ödemekle yükümlü olduğu; temerrüt faizine, ayrıca temerrüt faizi yürütülemeyeceği açıklanmıştır.
Buna bağlı olarak, itirazın iptali davalarında, iptal edilen asıl alacak ve işlemiş faiz alacağı ile varsa diğer kalem alacakların hüküm yerinde gösterilmesi, davacının yerinde görülen toplam alacağına yönelik itirazın iptaline karar verilmesi, hüküm oluşturulurken Türk Borçlar Kanunu’nun 121.maddesi hükmüne göre temerrüt faizine takip tarihinden sonraki dönemde yeniden faiz işletilmesinin yasak olduğu olgusunun gözden kaçırılmayarak sadece asıl alacak ve faiz yürütülmesi mümkün olan diğer alacaklara takip tarihinden itibaren faiz yürütülerek tahsiline imkan verecek şekilde hüküm oluşturulması, işlemiş faize takip tarihinden sonraki dönem için yeniden faiz yürütülmemesi gerekir.
Somut olaya gelince, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibi ile 14.463,65 TL asıl alacak, 1.017,40 TL gecikme cezası ile 183,14 TL KDV olmak üzere 15.664,19 TL tutarındaki toplam alacağın takip tarihinden itibaren yıllık faizi ile birlikte tahsili talep edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, itirazın kısmen iptaline, takibin asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı üzerinden devamına karar verilmiş, itiraza konu alacağın içinde işlemiş faizin de bulunduğu göz ardı edilerek, işlemiş faize takip tarihinden sonraki dönemde yeniden faiz yürütülmesine neden olacak şekilde hüküm oluşturulmuştur.
Mahkemece hükmedilen alacağın bir kısmı işlemiş faizdir. İşlemiş faiz alacaklarına yeniden temerrüt faizi işletilmesi yasal olarak mümkün değildir. Bu olgular gözetilerek mahkemece hüküm verilirken işlemiş faize takip tarihinden sonraki dönemde yeniden faiz işletilmesine neden olmayacak şekilde hüküm oluşturulması gerekmektedir.
O halde, mahkemece, Türk Borçlar Kanunu’nun 121. maddesi hükmüne uygun bir şekilde takip tarihinden sonraki dönemde yalnızca asıl alacak üzerinden faiz uygulanarak alacağın tahsiline imkan verecek şekilde hüküm oluşturulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davalının temyiz itirazının bu yönden kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bozma sebep ve şekline göre, tarafların vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.