12. Ceza Dairesi 2017/7497 E. , 2021/1607 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, TCK’nın 62/1, 52/2, 51/1-3-7, maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 11/03/1972 tarih 6312 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenen Diyarbakır Tarihi Surları üzerindeki “Keçi burcu” üzerine, izin alınmaksızın ahşap kulübe yapıldığından ve çay ocağı işletildiğinden bahisle sanık hakkında kamu davası açıldığı, sanığın kolluktaki ifadesinde ve duruşmadaki savunmasında, taşınılabilir nitelikte bir ahşap kulübeyi güvenlik amaçlı olarak surların üzerine koyduğunu, ancak Valilik tarafından uygun görülmeyince bu kulübeyi kaldırdığını beyan ettiği anlaşılan dosya kapsamında, mahkemece mahallinde keşif icra edilmeksizin, dosya kapsamına, suçun niteliğine ve somut olayın özelliğine uygun düşmeyecek biçimde dosyanın bilirkişilere tevdii suretiyle bilirkişi raporu düzenlettirilerek hüküm tesis edildiği anlaşılmakla;
1-Mahallinde, inşaat ve bağımsız arkeolog bilirkişisi refakate alınmak suretiyle keşif icra edilerek, tescilli taşınmazın son durumunun, sanığın ahşap kulübeyi kaldırarak, dava konusu yerdeki müdahalesini sona erdirip erdirmediğinin, aykırılık nedeniyle kültür varlığında zarar meydana gelip gelmediğinin tereddütsüz şekilde belirlenmesi, ahşap kulübeyi kaldırdığı, müdahalesine son verdiği ve sanığın eylemi neticesinde kültür varlığında zarar meydana gelmediğinin tespiti halinde, suçun manevi unsuru oluşmayacağından sanığın beraatine; aksi takdirde; kültür varlığının zarar gördüğünün tespiti halinde, 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-1. cümlesi uyarınca sanığın mahkumiyetine, eyleminin zarara neden olmayan inşai ve fiziki müdahale niteliğinde olduğunun tespiti halinde ise taşınmazın bulunduğu yerin bağlı olduğu idari birimin (belediye - il özel idaresi-büyükşehir belediyesi) bünyesinde suç tarihi itibariyle faaliyette olan koruma uygulama ve denetim bürosu bulunup bulunmadığı araştırılarak, anılan büronun varlığı halinde 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4. maddesi, yokluğu halinde ise; aynı Kanunun 65/1-2. cümlesi uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Sanığın Diyarbakır 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/600 Esas, 2017/344 Karar sayılı dosyasında, yine “Keçi burcu” içerisinde yaptığı izinsiz uygulamalar nedeniyle yargılandığı, mahkemece sanığın mahkumiyetine karar verilerek kararın 10/05/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, bahsi geçen dosya, eldeki dosya içerisine getirtilip, mahallinde keşif icrasında, her iki dosyadaki dava konusu eylemlerin aynı olup olmadığı, bahsi geçen dosyadaki eylemlerin, eldeki davaya konu eylemi de kapsayıp kapsamadığı, her iki dosya içerisindeki fotoğraf, tutanak ve tüm deliller bir bütün halinde değerlendirilip tereddütsüz şekilde tespit edilerek, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
a-“14/05/2013” olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında “27/05/2013” olarak gösterilmesi,
b-Sanık hakkında, 2863 sayılı Kanunun 65/a maddesi gereğince cezalandırılması talebi ile kamu davası açıldığı gözetilmeksizin, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan aynı Kanunun 65/b maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 16/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.