1. Hukuk Dairesi 2014/10183 E. , 2014/19653 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 16.12.2014 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı ... vekili, ... Büyükşehir Belediyesinin yetki ve sorumluluğunda bulunan ... .. Parkı diye adlandırılan alanda davalı ... Belediyesı adına kayıtlı 544 Ada 11 parsel sayılı 2409 m2 yüzölçümlü taşınmazın bulunduğunu, söz konusu taşınmazın Büyükşehir Belediyesi statüsüne geçiş sürecinde davacı ... Büyükşehir Belediyesi mülkiyetinde kalması gerekirken davalı ... Belediyesine devredildiğinin anlaşıldığını, davalı ... adına tescilin dayanağının ve edinimin haksız olduğunu ileri sürerek, dava konusu 544 Ada 11 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek davacı ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, öncelikle davanın zamanaşımına uğradığını, taşınmazın tescil tarihinin 04/09/1995 olduğunu, 10 yıllık dava açma genel zamanaşımı süresinin geçtiğini, davaya konu taşınmazın tescilinin dayanağı olan idari işlem ortadan kaldırılmadıkça, bu işleme dayalı olarak yapılan tescilin iptalinin talep edilemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur
Mahkemece, zamanaşımı sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden davaya konu 544 ada, 11 parsel sayılı taşınmazın arsa niteliği ile davalı ... Belediyesi adına tashihen 04/09/1995 tarihinde tescil edildiği, 02.09.1993 günlü ve 504 sayılı Kanun hükmünde Kararname ile ... Belediyesinin, Büyükşehir Belediyesi statüsüne dönüştürülmesi üzerine büyükşehir belediyesi ile alt kademe belediyeleri arasında taşınmaz malların dağıtımına ilişkin devir alt komisyon raporunun ... İl İdare Kurulunun 30.12.1994 tarihli işlemi ile kabul edilip onaylandığı; davacı ... Büyükşehir Belediyesi tarafından anılan bu komisyon raporunun C bendinde, ... Parkının ... Büyükşehir Belediyesine verilmesine karşın, içerisinde bulunan çekişmeli 544 ada 11 parsel sayılı taşınmazın sehven tapuda davalı ... Belediyesi adına tescil edildiğinden bahisle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı HMK 33. (1086 sayılı HUMK 76.) maddesi hükmü uyarınca, olayları bildirmek taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak ve ona uygun yasal düzenlemeyi tayin ve tespit ederek uygulamak hâkime aittir.
Somut olayda, iddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesinin içeriği ve dosyadaki mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde; davada yolsuz tescil hukuksal nedenine dayanıldığı kuşkusuzdur.
Bilindiği üzere; bu tür davalıların herhangi bir zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın her zaman açılması olanaklıdır. Aksine bir yasal düzenleme bulunmadığı gibi istikrar kazanan yargısal uygulamalar ile doktrin de aynı görüşü benimsemiş bulunmaktadır.
Öte yandan, 3030 sayılı Yasa 10.7.2004 tarihli 5216 Sayılı Yasanın 31.madesi ile yürürlükten kaldırılmış ise de, 3030 sayılı Yasanın yürürlüğü tarihi itibariyle gerçekleşen olaylara uygulanması gerektiğinden, eldeki davada, 3030 sayılı Yasa hükümlerine bağlı kalınarak ve çekişmenin buna göre çözülmesi gerektiği, 3030 sayılı Yasanın 6/A maddesinde, ana hizmet binası ve tesisleri ile bu madde hükmünde özellik, nitelik ve vasıfları sayılan taşınmazların devire konu edilemeyeceği, bunun dışında kalan taşınmazların iadesinin gerekeceğinin öngörüldüğü tartışmasızdır.
Ne var ki Mahkemece, davaya konu taşınmazın bu yasal düzenleme kapsamında kalıp kalmadığı, bir başka ifade ile iadesi gereken taşınmaz olup olmadığı yönünde hiçbir araştırma yapılmaksızın neticeye gidilmiştir.
Ayrıca, taşınmazın iadesi için idareye yapılan başvurunun reddi ve bu ret kararı aleyhine idare mahkemesinde açılan davanın uyuşmazlığın adli yargıda dava açılarak çözümlenmesi gereğine değinilerek ret edilmiş olmasının yasadan kaynaklanan hak sebebiyle yerel mahkemelere müracaat ederek yasadan doğan hakkın istenmesine mani teşkil etmeyeceği de açıktır.
Hâl böyle olunca, davada yolsuz tescil hukuksal nedenine dayanıldığı, davanın her hangi bir süreye tabi olmaksızın her zaman açılmasının mümkün olduğu gözetilerek işin esasına girilmesi, iddia ve savunma doğrultusunda tarafların delillerinin toplanılması, gerekli irdelemenin ve değerlendirmenin yapılması, çekişmeli taşınmazın 3030 sayılı Yasanın 6/A maddesi kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru değildir.
Davacı ... vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile açıklanan nedenlerden ötürü hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2013 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, 16.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.