3. Hukuk Dairesi 2014/7473 E. , 2014/14697 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANTALYA 7. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2012/42-2013/1030
Taraflar arasında görülen yardım nafakası Davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesi ile -özetle-; müvekkilinin Bilkent Üniversitesini bitirip yüksek lisans yapmak üzere yurtdışına gitme hazırlığında olduğunu, The Graduate Institüte "Master İn İnternational Affairs Programme" ve Üniversite de Geneve"ya kabul edildiğini ve programda kalınacak yer harcaması için 1.713,00 TL"ye ihtiyacı olduğunu, davacının bu imkanlara ulaşabilmesi için çalışmasının yeterli olmadığını, kariyerini tamamlayabilmek için Ankara üniversitesi Tömer Dil Öğrenim Kursundan da yabancı dil eğitimine devam edip 1521 TL ödediğini lisansüstü eğitim ve KPDS sınavlarına girdiğini buna ilişkin harcamalarının olduğunu ve davalının ise ... Fayans AŞ"de aylık 20.000 TL"den fazla maaş ve danışmanlık ücreti aldığını, emekli yargıç olduğunu yüksek gelirli yüksek yaşam standartlarına sahip birisi olduğunu belirterek, 3.500 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 23 yaşında reşit bir kişi olduğunu, yükseköğrenimini tamamlayana kadar babasından nafaka aldığını, yasal nafaka borçlarını davalının ödediğini, davacının ancak varsayılabilecek kariyer yapma isteği ile bu davayı haksız ve hukuksuz bir şekilde ikame ettiğini, bitirdiği okul olan Bilkent Üniversitesinin ilgili bölümlerinden birinde yüksek lisans yapmaya başlamadığı gibi hayali bir lisans programıyla dava açtığını, müvekkilinin emekli hakim olup 2.500 TL kira ödediğini, 3.500 TL tutarında emekli maaşı ile geçimini sürdürdüğünü belirtmiş, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; 1.400 TL. nafakanın dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
TMK."nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür".
TMK."nun 365/2 maddesinde; "dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır.
Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E; 688 K.sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır.
Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.
Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK."nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.
Somut olayda; mahkemece davacının kabul gördüğü enstitüden burs alıp almadığı hususu teferruatlı araştırılmadan mevcut dosya kapsamına göre karar verildiği ve davacı lehine davalı aleyhine hükmedilen nafaka miktarının ise davalının gelir durumu dikkate alındığında yüksek olduğu anlaşılmıştır.
O halde mahkemece; davacının burs alıp almadığı, alıyor ise miktarı ayrıntılı bir şekilde tespit edilerek, davacının ihtiyaçları ile davalının gelir durumu ve dava dışı annenin de nafakaya katılma yükümlülüğü dikkate alınarak, TMK"nun 4.maddesi gereğince hakkaniye uygun nafakaya hükmedilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu, davalının gelir durumu ile orantısız, davalıyı ödeme güçlüğüne düşürecek nitelikte nafaka takdiri usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.