Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6072
Karar No: 2015/19430
Karar Tarihi: 03.11.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/6072 Esas 2015/19430 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/6072 E.  ,  2015/19430 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 3. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 30/12/2014
    NUMARASI : 2014/57-2014/828


    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davacı, davalılardan Kurum ve T.. A.. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .....tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, davacının davalı Türk Telekominikasyon A.Ş." ne bağlı alt işveren olan diğer davalı .....Telekominikasyon İnş. Taah. Ve San. Ltd. Şti. şirketinde 05.05.1999- 30.06.2006 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bozma gerekleri yerine getirilmeden sonuca gidilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
    Dairemizin 17.12.2013 tarihli bozma ilamında; somut olayda, davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; öncelikle, davaya konu işe ilişkin ihale evrakları, başlangıç ve bitiş tarihlerine dair tüm belgeler ile dava konusu işyerinin dava konusu döneme ilişkin tüm bordroları getirtildikten sonra, dava konusu dönemde müfettiş denetimi olup olmadığı araştırılarak, dinlenen tanıkların çalışmalarının belgelerde olmadığı dönemlere ilişkin olarak çalışmaları davaya konu işyeri bordrolarına geçen tanıklar veya benzer nitelikte komşu işyeri sahip ve çalışanları dinlenmek ve davadışı işverenler tarafından bildirilen süreler yönünden eldeki davanın işverenleri arasında herhangi bir organik bağ olup olmadığı araştırılarak hakdüşürücü süre irdelenmek suretiyle davacının çalışmalarının süresinin belirlenmesi gerekir iken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedeni olarak belirtilmiş, buna rağmen Mahkemece, Dairemiz Bozma ilamında belirtilen hususlarda araştırma yapılmadan sadece iki adet bordro tanığı dinlenmek suretiyle karar verildiği görülmüştür.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi
    - zorunludur.Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. “Prim Belgeleri” başlığını taşıyan 79. maddenin 10. fıkrasına göre; yönetmelikle belirlenen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları, Kurumca saptanamayan sigortalıların, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilâm ile kanıtlayabildikleri takdirde, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Anlaşılacağı üzere, çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden kanun ile getirilen süre, doğrudan doğruya hakkın özünü etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hakkın özü bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır. Söz konusu Kanunun kabul edilip yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla beş yıl olarak öngörülen süre, 09.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3395 sayılı Kanunun 5. maddesiyle on yıla çıkarılmış, daha sonra 07.06.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3995 sayılı Kanunun 3. maddesiyle yeniden beş yıl olarak düzenlenmiş olup, halen geçerliliğini korumaktadır. Buna göre; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi yada çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez.Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.
    Somut olayda, bozma kararında belirtildiği üzere davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; öncelikle, davaya konu işe ilişkin ihale evrakları, başlangıç ve bitiş tarihlerine dair tüm belgeler ile dava konusu işyerinin dava konusu döneme ilişkin tüm bordroları getirtildikten sonra, dava konusu dönemde müfettiş denetimi olup olmadığı araştırılarak, dinlenen tanıkların çalışmalarının belgelerde olmadığı dönemlere ilişkin olarak çalışmaları davaya konu işyeri bordrolarına geçen tanıklar veya benzer nitelikte komşu işyeri sahip ve çalışanları dinlenmek ve davadışı işverenler tarafından bildirilen süreler yönünden eldeki davanın işverenleri arasında herhangibir organik bağ olup olmadığı araştırılarak hakdüşürücü süre irdelenmek suretiyle, kuşku ve duraksamaya yer verilmeyecek şekilde Kuruma bildirilmeyen davacı çalışmalarının süresinin belirlenmesi gerekir iken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalılar ve davacı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan T.. A.."ne iadesine, 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi