MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

2011 yılında 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında ... ilçesi, ... köyü 130 ada 448, 449, 450, 452, 458 ve 460 parsel sayılı sırasıyla 1.912,29 m², 701,59 m², 910,18 m², 415,81 m², 503,35 m² ve 153,64 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, adına sınırları dışına çıkarıldıkları belirtilerek beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla adına sınırları dışına çıkarıldığı, ..."ın kullanımında bulunduğu yazılıp tarla niteliği ile adına tespit ve tescil edilmişlerdir.
; 130 ada 448, 449, 450, 452, 458 ve 460 parsel sayılı taşınmazların temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen ... Kadastro Mahkemesinin 17.07.2002 gün ... sayılı kararıyla niteliğiyle adına tescile karar verilen 397 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığından özel mülkiyete konu olamayacağını belirterek tapu kayıtlarının iptal edilip niteliği ile adına tapuya tescili, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi, elatmanın önlenmesi, üzerindeki yapıların yıkımı istemiyle dava açmıştır. Daha sonra elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinden feragat etmiştir.
Mahkemece; 448 sayılı parselin (A) ile işaretlenen bölümünün, 449 sayılı parselin tamamının 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulamasıyla VI poligon numarasıyla, 448 sayılı parselin (B) ile işaretlenen kesimi ile diğer çekişmeli taşınmazların tamamının 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulamasıyla CVI poligon numarasıyla adına rejimi dışına çıkarıldıkları, ... Kadastro Mahkemesinin 17.07.2002 tarih ve ... sayılı kararında CXI, CXII, CXIII nolu 2/B poligonlarının iptaline karar verildiği, çekişmeli taşınmazların yer aldığı VI nolu 2. madde poligonu ve CVI nolu 2/B poligonu ile ilgisinin bulunmadığı gerekçesiyle Yönetiminin davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sonucu oluşan tapu kaydının iptali tescil, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi isteklerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 18.02.1947 tarihinde ... köyünde, 25.06.1948 tarihinde Resmî Gazetede ilâm edilerek kesinleşen kadastrosu, daha sonra ekip çalışmalarının 11.04.1977 tarihinde, itirazlı yerlerde komisyon çalışmalarının 04.02.1980 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması, 18.04.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, 07.09.2007 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemi, 1981 yılında yapılıp kesinleşen genel arazi kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş tahdit haritası ve rejimi dışına çıkarma haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazların 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp kesinleşen tahdidinde sınırları içine alındığı, daha sonra 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması sırasında 448 sayılı parselin (A) ile işaretlenen bölümünün, 449 sayılı parselin tamamının VI poligon numarasıyla adına sınırları dışına çıkarıldığı, 448 sayılı parselin (B) ile işaretlenen kesimi ile diğer çekişmeli taşınmazların tamamının 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulamasıyla CVI poligon numarasıyla adına rejimi dışına çıkarıldıkları, ... Kadastro Mahkemesinin 17.07.2002 tarih ve ... sayılı kararıyla iptal edilen CXI, CXII ve CXIII nolu 2/B poligonlarının dışında kaldıkları, eylemli biçimde olmadıkları saptandığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 21.06.2016 gününde oy birliği ile karar verildi.