Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14186
Karar No: 2015/612
Karar Tarihi: 19.01.2015

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/14186 Esas 2015/612 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2014/14186 E.  ,  2015/612 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada..... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/04/2014 tarih ve 2012/341-2014/293 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalıların murisi......"in, müvekkilinden borç aldığını, borcuna teminat olarak, 12/05/2006 vade tarihli 4.500 TL bedelli ve 15/07/2007 vade tarihli 1.125 TL bedelli bono türündeki senetlerin düzenlendiğini, ancak müteveffanın borcunu ödemediğini, 18/12/2008 tarihinde ölümü üzerine..... İcra Müdürlüğü 2009/4977 nolu takip dosyası ile mirasçı-davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine duran takibin devamı için açılan davada HUMK 193/4 md uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davalılar aleyhine yeniden takip başlattıklarını, davalıların ....... ...... no"lu takip dosyası ile başlatılan takibe de itiraz ettiklerini, itiraz üzerine takibin durduğunu, ancak müvekkilince süresinde itirazın iptali davası açılmamış olduğundan dava konusu bonoların zamanaşımına uğradığını, ancak senetlerin yazılı delil başlangıcı sayılmaları gerektiğini ileri sürerek, 5.625,00 TL"nin, senetler üzerindeki vade tarihleri nden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, dava konusu edilen bonolarda yer alan imzaların müvekkillerinin murisine ait olmadığını, müvekkillerinin murisinin davacıya her ne nam altında olursa olsun hiçbir borcu bulunmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, temelsiz alacak iddiasına ilişkin tanık dinletme taleplerine muvafakat etmediklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu bonoların ödeme tarihlerinin 12/05/2006 ve 15/04/2007 tarihleri olduğu, ...... İcra Müdürlüğü 2009/4977 E. sayılı takip dosyası ile dava konusu bonolara dayalı olarak davacı -alacaklı ... tarafından borçlu-davalılar aleyhine 01/12/2009 tarihinde icra takibi başlatılmıştır. İcra Hukuk Mahkemesi 25/05/2010 tarih ve 2010/222-123 E.K. sayılı kararı ile takip durmasına karar verildiği, takibin devamı için davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda......Sulh Hukuk Mahkemesi"nce, 2010/1772 E. 2011/400 K. sayılı ilam ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, Eski TTK. 661. maddesi ve Yeni TTK"nın 732. maddesinde öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, davaya konu bonoların zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren 1 yıllık süreden sonra alacak davası açıldığı anlaşılmakla, zamanaşımına uğramış olan senedin varlığı tek başına alacak iddiasını kanıtlayamayacağı, zamanaşımına uğrayan senetlerin, yazılı delil
    başlangıcı niteliğinde oldukları, davacının, alacaklı olduğunu tanık dahil her türlü delille ispatlayabileceği ancak mahkemece dinlenen tanıkların, davacılar ile davalıların murisi arasındaki temel ilişkiyi ispata yönelik somut ve inandırıcı anlatımda bulunmadıkları gerekçesiyle, sübuta ermeyen davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, ödünç sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
    Davada davacı, senet miktarı kadar alacaklı olduğunu iddia etmiş davalılar ise senetteki imzaya itiraz ederek, imzanın murislerine ait olmadığını belirterek, borç ilişkisini inkar etmiş ve senetlerin zamanaşımına uğradığını savunmuşlardır.
    Türk Ticaret Kanunu"nun 661. maddesi uyarınca zamanaşımına uğramış bir bonoda yazılı alacak temel ilişkiye dayanılmak suretiyle talep edilebilir. bu isteme ilişikin davalarda, gerek temel ilişkinin varlığını ve niteliğini, gerekse o ilişkiden doğan bir alacağın bulunduğunu ve alacak miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacıya aittir.
    Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, dava konusu olan 12.05.2006 vade tarihli 4.500,00 TL bedelli bono ile 15/07/2007 vade tarihli 1.125,00 TL bedelli bono, zaman aşımına uğramış olmaları nedeniyle kambiyo senedi niteliğini kaybetmişlerdir. HMK’nun 202/2. maddesinde delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belge olarak tanımlanmış, HUMK’nun 202/1. maddesinde ise; yazılı delil niteliğinde bir belgenin bulunması halinde senetle ispatı gereken bir hukuki işlemin tanıkla ispat edilebileceği hüküm altına alınmıştır. Mahkemece tüm bu hususlar gözönünde bulundurularak, dosya kapsamındaki adli tıp raporu ile dava konusu bonolardaki imzanın davalıların murisine ait olduğu ve bu haliyle muris tarafından düzenlenen bonoların zaman aşımına uğramış olmakla yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduklarından, yukarıda belirtilen hükümler uyarınca temel ilişki konusunda tanık deliline başvurularak uyuşmazlık çözümlenmiş ve tanık beyanları yeterli görülmemiş ise de, dinlenen tanık beyanlarından, davalıların murislerinin davacıya borçlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, tanık delili ile davacı ve davalıların murisi arasındaki temel ilişki ispatlanmış olup, dava konusu bonoların düzenlemesine temel teşkil eden borç ilişkisi dışında başka bir borç ilişkisinin varlığı da iddia ve ispat olunamadığına göre, uyuşmazlığın bu çerçevede değerlendirilmesi gerekirken, aksi yönde değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi