3. Hukuk Dairesi 2020/5698 E. , 2021/7608 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ANKARA 2. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine davacıların istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili, müvekkili ..."ın eşi diğer müvekkillerinin ise annesi olan..."ın 01/08/2014 tarihinde davalı hastanenin ağır kusurlu, özensiz ve ihmali davranışları neticesinde vefat ettiğini, müteveffa ...."ın Mayıs 2013"de ... Özel ... Hastanesi"nde lösemi tedavisi görmeye başladığını, tedavinin hekim... tarafından yürütüldüğünü, tedavinin başında olumlu sonuçlar alındığını, 50 yaşın üzerinde olunması sebebiyle doktorun kemik iliği nakli için Sağlık Bakanlığı"ndan onay alınması gerektiğini söylediğini, davalı hastanenin ağır organizasyon kusuru sebebiyle Sağlık Bakanlığı"na onay için müracaat etmediğini, bu bekleme sebebiyle müteveffanın hastalığının Temmuz 2014 ayında tekrar nüksettiğini, davalı hastanenin Sağlık Bakanlığı"na gerekli müracaatı yaparak onay yazısını almadığından müteveffaya müdahale bulunamaması şeklinde tecelli eden ağır kusuru ve özensiz davranışları sebebiyle müteveffanın 01/08/2014 günü vefat ettiğini, ölüm olayının davalı hastanenin haksız ve kusurlu eylemi sebebiyle meydana geldiğini, ölüm ile hastanenin davranışı arasında illiyet bağı olduğunu ve bu ölüm neticesinde müvekkilleri için telafisi güç ve imkansız maddi ve manevi zararların doğduğunu belirterek müvekkilleri yararına ayrı ayrı 50.000-TL olmak üzere toplam 200.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 35.000-TL manevi tazminatın, davacı ... için 5.000-TL manevi tazminatın, davacı ... için 5.000-TL manevi tazminatın, davacı ... için 5.000-tl manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, davacıların fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiş; karara karşı davacılar ve davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
1-Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince, davalının istinaf talebinin esastan reddine, davacıların istinaf taleplerinin kabulüne, Ankara 2. Tüketici Mahkemesi"nin 23/11/2018 tarih ve 2015/942 Esas - 2018/706 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davacı ... için 35.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine, davacı ... için 15.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine, davacı ... için 15.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine, davacı ... için 15.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; hasta..."ın 05/06/1950 doğumlu olup 17/05/2013 yılında hastaya Akut Miyeloid Lösemi M5 tanısı konulduğu, tıbbi tedavi yaklaşım sürecinde doktor tedavisi yönünden herhangi bir eksiklik saptanmadığı, uygulanan tüm tedavi yaklaşımlarına rağmen yanıt alınmamasının kemik iliği naklini gündeme getirdiği, hastanede kök hücre nakli konsey kararının 25/02/2014 tarihinde alındığı, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu"ndan izin almak için 07/07/2014 tarihinde başvurulduğu, hastanenin izin için 5 ay sonra işlem yaptığı, iznin 08/07/2014 tarihinde verildiği, ancak hasta..."ın 01/08/2014 tarihinde vefat ettiği, hastalığın seyri ve tipinin kötü seyirli olduğu, tedavinin zamanında uygulanmasının yaşam süresi üzerindeki etkileri konusunda yorum yapmanın mümkün olmadığı, bu tedavinin hiç uygulanmamasının söz konusu olduğu, hastaya kemik iliği nakli zamanında yapılabilseydi müteveffanın hayatta kalma şansını önceden belirlemenin mümkün olmadığı, bu nakil sonrasında hastaların enfeksiyon kapması, kanama, naklin reddi gibi olayların olabileceği, hastanın tedaviye başlayabilmesi için gerekli izin alınmasında yaşanan gecikmenin tedavi şansının denenmesini engellendiği, yaşam hakkının kutsallığı ilkesi gereğince bu şansın hastaya verilmesi gerektiği mütalaa edilmiştir. Davalı, bu rapora itirazında; bilirkişinin yanlış tespitler yaptığını, çelişkili yorumlarla kanaat bildirdiğini, özellikle 55 yaş üstü hastalarda nakil için kurumdan izin alınması SGK ve Sağlık Bakanlığının yayınladığı kemik iliği nakil yönetmeliğine göre yaş sınırı nedeni ile mümkün olmadığını bildirmiştir. Mahkemece, davalının bilirkişi raporuna yaptığı bu itirazları karşılamaya yönelik başka bir heyetten rapor alınmadığı gibi bu itirazları karşılayacak şekilde mahkeme kararında bir gerekçe ve değerlendirmeye yer verilmediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece davalının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları da karşılayacak şekilde, konusunda uzman bilirkişilerden oluşacak 3 kişilik bir heyetten taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve delillerini de incelenmek suretiyle oluşacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.