3. Hukuk Dairesi 2021/4283 E. , 2021/7612 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davacılardan ....Yay.San.Tic.Ltd.Şti. ile davalı arasında 17/10/2007 başlangıç tarihli iki yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, diğer davacı ..."nin ise sözleşmede kefil olarak imzasının bulunduğunu, kiralananın ısıtılmasında sıkıntı yaşanması nedeniyle 31/07/2008 tarihli ihtarname ile akdin feshedilerek kiralananın tahliye edildiği hususunun davalıya bildirildiğini, buna rağmen davalı tarafından 17/09/2008- 17/09/2009 tarihleri arasında birikmiş 26.000 TL kira bedeli ödenmediğinden bahisle aleyhlerinde haksız olarak takip başlatıldığını belirterek takip nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemişlerdir.
Davalı; kiralananın anahtarlarının kendisine teslim edilmediğini, 03/03/2010 tarihinde taşınmaza çilingir marifeti ile girilip tutanak tutulduğunu, davacıların kira bedellerinden sorumluluğu bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; taşınmazın tahliye edildiği hususu davalıya bildirildiği halde taşınmazın kapısının çilingir marifeti ile 03/03/2010 tarihinde açtırılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesi ile taşınmazın yeniden üç ay süre içerisinde kiraya verileceği, buna göre üç aylık kira bedeli karşılığı olan 6.000 TL"den sorumlu olduğu gözetilerek Ankara 9. İcra Müdürlüğü"nün 2008/12871 esas sayılı icra takibi nedeniyle davacıların 20.000 TL yönünden borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiraya verene teslim edilmesi gerekir. Anahtar teslim edilmediği sürece kiralananın, kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekir. Kiracı, kiralanan taşınmazı kullanımında bulundurduğu süre boyunca kira parasından ve ortak giderlerden sorumludur. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiraya veren tarafından kabul edilmemesi, başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiraya verenin bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır.
Anahtarın kiraya verene teslimi, hukuki işlemin içerisinde yer alan bir maddi vakıa olmakla birlikte, sözleşmenin feshine yönelik bir hukuki sonuç doğurduğundan, bunun ne şekilde ispat edileceği hususu, yıllık kira bedelinin tutarı esas alınmak suretiyle, HMK"nın 200 ve 201.maddeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. Eş söyleyişle, yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının üzerindeyse ve kiraya verenin açık muvafakati yoksa bu yön kiracı tarafından ancak yazılı delille ispatlanabilir, tanık dinlenemez. Kiracının, kira sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülükleri, anahtar teslimine kadar devam eder.
Somut olayda; Davalı kiraya veren ile davacı şirket arasında 17/10/2007 başlangıç tarihli iki yıl süreli aylık net 2.000 TL bedelli kira sözleşmesinin varlığı hususunda, taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede diğer davacının kefil olarak imzası bulunmakta olup sözleşmenin özel şartlar 9.maddesinde " Kefilin kefaleti, müşterek ve müteselsil kefil olup, kefil sözleşmenin ilk yapıldığındaki kira dönemi ve belirlenen süre için kefaletin mevcudiyetinin devamını kabul eder." düzenlemesi mevcuttur. Kural olarak anahtar teslim edilmediği sürece kiralananın kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekir. Davacı....Yay.San.Tic.Ltd.Şti., her ne kadar kiralananın 30/07/2008 tarihinde tahliye edildiğini ileri sürmüş ise de kiralananın anahtarının kiraya veren davalıya teslim edildiğini usulüne uygun yazılı şekilde kanıtlayamamıştır. Bu itibarla; davacı kiracı şirketin davaya ve icra takibine dayanak kira sözleşmesine konu kiracılık sıfatının, dolayısıyla da davalı kiraya verene karşı kira ödeme yükümlülüğünün davaya dayanak icra takibinde talep edilen aylara ilişkin kira alacakları yönünden devam ettiği, kiraya veren tarafından aleyhine icra takibi başlatılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı gözetilmek suretiyle tüm dosya kapsamına ilişkin bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.