3. Hukuk Dairesi 2014/10895 E. , 2014/14902 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADANA 5. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/03/2014
NUMARASI : 2014/38-2014/182
Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, Tarsus 1.Aile Mahkemesinin 2011/134 E.sayılı dosyasında müvekkilinin anne ve babası arasında boşanma davası olduğunu, anılan dosyada müvekkili lehine hükmedilen tedbir nafakasının reşit olması nedeniyle kaldırıldığını, müvekkilinin üniversite öğrencisi olduğunu, herhangi bir gelirinin bulunmadığını, davalının müvekkiline maddi ve manevi destekte bulunmadığını, müvekkili lehine ayda 1.500 TL yardım nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın basit yargılama usülüne tabi olduğu gerekçesiyle, HMK 320/1 maddesi gereğince dosya üzerinde inceleme yapılarak, davanın kısmen kabulüne, davacı E.. D.. için dava tarihi olan 15/01/2014 tarihinden itibaren ayda 450 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, yardım nafakası istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre, her ne kadar mahkemece, davanın basit yargılama usülüne tabi olduğu gerekçesiyle, HMK 320/1 maddesi gereğince dosya üzerinde inceleme yapılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de;
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, ilk derece yargılamasını aşamalara ayırmıştır. Bu aşamalar:
a) Dilekçelerin karşılıklı verilmesi, b)Ön inceleme, c)Tahkikat, d)Sözlü yargılama, e)Hüküm, olmak üzere beş aşamadan oluşmaktadır.
Ön inceleme aşamasının amacı, tahkikat aşamasına geçmeden önce gerekli hazırlıkların yapılması, bu suretle gerek mahkeme gerekse de tarafların davaya tam bir hakimiyet ile davanın uzamasına sebep olacak nedenlerden arınmış olarak tahkikat aşamasına geçmesini sağlamaktır (Pekcanıtez/Atalay/Özekes, s.375-376; Ermenek, İbrahim: “Hukuk Muhakemeleri Kanununa Göre Ön inceleme”, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Konuyla ilgili düzenlemelere göz atıldığında, 6100 sayılı HMK’nun 137.maddesinde, ön incelemenin kapsamı; 138.maddesinde ön inceleme aşamasında dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazlar hakkında verilecek kararlar; 139.maddesinde ön inceleme duruşmasına davet ve 140.maddesinde yapılması zorunlu olan ön inceleme duruşması düzenlenmiştir.
Ön inceleme aşamasında yapılacak işlemlere bakıldığında; ön incelemenin efektif bir tahkikatın ön şartı olarak kabul edildiği söylenebilir (Ermenek, s.146). Nitekim, HMK m,137/2’de “ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği” düzenlenmiştir. Bu düzenleme emredici nitelikte bir düzenlemedir. Gereksiz duruşmalara ilişkin uygulamadaki eski alışkanlıkların devam etmesinin kesin olarak önüne geçilmesi amacıyla Kanun koyucu, ön inceleme aşaması tamamlanmadan ve bu aşamada alınması gereken kararlar alınmadan tahkikat aşamasına geçilmesini ve tahkikat için duruşma günü belirlenmesini yasaklamıştır (Pekcanıtez/ Atalay/Özekes, s.375-376).
Bu açıklamalar nazara alındığında; somut olayda, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra, öncelikle dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazların incelenerek bu konularda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi; dosya üzerinden karar verilemeyen dava şartları ile ilk itirazlar varsa bunlar hakkında karar verilmek ve diğer ön inceleme işlemlerini yapmak üzere tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesi, 6100 sayılı HMK 137 ve 140. maddelerine göre ön inceleme duruşmasında gerekli usul işlemleri yapıldıktan sonra, tahkikat duruşmasına geçilmesi gerekir.
HMK.nun 320/1.maddesinde "mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği" belirtilmişse de bunun öncelikle ön inceleme aşamasında ve "mümkün olan hallerde" olduğu belirtilmek suretiyle sınırlı bir alan gösterilmiştir.
Buna göre; yargılamaya egemen olan ilkelerden olan hukuki dinlenilme hakkı gereğince hâkimin iki tarafa eşit şekilde hukuki dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Taraflara hukuki dinlenilme hakkı verilmesi Anayasal bir haktır.
HMK"nın 320/1.maddesinde duruşmaya davet edilmeden karar verilecek hallerden biri olarak HMK"nun 138.maddesinde belirtilen dava şartları ve ilk itirazlar olduğu belirtilmiştir. Bu durumda HMK"nun 27.maddesinde de belirtildiği üzere hâkim tarafların açıklama ve ispat hakkını kullanabilmeleri için ilk derece mahkemesinde mutlak surette duruşma yapılması zorunludur. Bu kuralın istisnası HMK"nın 138. maddesindeki belirtilen "dava şartları ve ilk itirazlar" yönünden dosya üzerinde inceleme yapma imkânıdır.
Yine mezkûr Kanunun 147.maddesinde; "Taraflar, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra tahkikat için duruşmaya davet edilir. Taraflar gönderilecek davetiye de, belirlenen gün ve saatte geçerli bir özrü olmadan mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde, duruşmaya yokluklarında devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyecekleri bildirilir." hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre tarafların iddia ve savunmaları ile buna ilişkin bilgi ve belgenin toplanarak duruşma açılması ve tarafların açıklamaları dinlenildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dosya üzerinde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
O halde; mahkemece yapılacak iş, yukarıda belirtilen esaslar ışığında ön inceleme duruşması için bir gün belirleyerek tarafları davet etmek, ardından duruşmada HMK 140. ve devamı maddelerini uygulayarak yargılamayı bitirmek olmalı iken tüm bu hususlar göz ardı edilerek tarafların yokluğunda dosya üzerinden yazılı şeklide karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.