23. Hukuk Dairesi 2017/2365 E. , 2020/3070 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İstanbul 2. İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya itirazın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmazların satıldığını, ipotek alacağının müvekkili bankaya öncellikle ödendiğini, İcra mahkemesine yapılan şikayet üzerine ilk haciz koyduran dosyadan sıra cetveli yapılmasına karar verildiğini, icra müdürlüğünce ödenen ipotek bedelinin faizi ile talep edilmesi üzerine faizi ile birlikte dosyaya iade edildiğini, düzenlenen sıra cetvelinde müvekkile satış tarihi itibariye alacağının ödendiğini işlemiş faizin diğer alacaklılara ödendiğini, bankanın kusuru olmaksızın yapılan ödeme nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek 26.03.2016 tarihli sıra cetvelinin iptal edilerek yeniden sıra cetveli düzenlenmesini talep ve şikayet etmiştir.
Şikayet olunanlar vekilleri sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı bankanın ancak satış tarihine kadar olan alacağının sıra cetvelinde yer alabileceği, faiz bedelinin cetvele dahil edilerek alacaklılara dağıtımının uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı şikayetçi vekili ve şikayet olunan Sosyal Güvenlik Kurumu veklinin istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, şikayet olunan Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin istinaf başvurusun kabulüne karar verilmiştir.
Kararı şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
İİK 138 ve devamı maddelerinde sıra cetvelinde paylaşıma konu bedel haciz konusu malların satışından elde edilen bedeldir.
Somut olayda borçluya ait taşınmazların satışı üzerine şikayetçiye ipotek alacağı ödendikten sonra şikayet üzerine sıra cetveli düzenlenecek dosya değişmiştir. Bu süre içerisinde şikayetçinin uhdesinde bulunan paranın icra müdürlüğünün talebi üzerine faizi ile birlikte dosyaya iade edilmesi alacaklılar bakımından yeni bir hak doğurmaz. Zira, 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 36. maddesi "Mahkemeler, hâkimler, C. Savcıları ve İcra İflâs daireleri tarafından adli ve idari işlemlerle takip işlemlerinden dolayı herhangi bir sebeple alınmış olan paraların bankaya yatırılması halinde bu paralara ait faiz, ikramiye ve sair menfaatleri Devlete aittir" ikinci fıkrada ise " Şüyuun giderilmesi neticesinde hasıl olan para ve tereke paraları ile kısıtlı veya gaib adına bankaya yatırılan paralar yukarıdaki fıkra hükmünden müstesnadır" diyerekten, istisnasını göstermiştir. İcra müdürünün takibi üzerine dosyaya şikayetçinin yatırdığı faiz hacizli malın satışından elde edilen bir bedel olmadığından İİK 138. maddesi uyarınca alacaklılara ödenecek bir para olarak düşünülmemektedir. Bu nedenle bu bedelin yine şikayetçiye ödenmesi gerekirken sıra cetveline konu edilerek paylaştırılması doğru olmamıştır.
Kaldı ki İİK’nın da satış bedelinin nemalandırılarak faiz tahsil edileceği hususu ihalenin feshi davası açılması dışında düzenlenmediğinden bu bedel şikayetçiden yasal dayanağı olmadan tahsil edilmiştir. Zira, 492 sayılı Harçlar Kanununun 36. maddesi "Mahkemeler, hakimler, C. Savcıları ve İcra İflas daireleri tarafından adli ve idari işlemlerle takip işlemlerinden dolayı herhangi bir sebeple alınmış olan paraların bankaya yatırılması halinde bu paralara ait faiz, ikramiye ve sair menfaatleri Devlete aittir." İkinci fıkrada ise "suçun giderilmesi neticesinde hasıl olan para ve tereke paraları ile kısıtlı veya gaib adına bankaya yatırılan paralar yukarıdaki fıkra hükmünden müstesnadır" diyerekten, istisnasını göstermiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ise de; yukarıda açıklanan gerekçeler ile ilk derece mahkemesi kararı ile bu karara karşı istinaf isteminin reddi kararı usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul 2. İcra Hukuk Mahkemesinin kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden BOZULMASINA, HMK"nun 373/1. maddesi gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararının KALDIRILARAK dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine 15.10.2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.