(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2020/1553 E. , 2020/5292 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, mahkeme yönünden; bozma kararında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, kararda açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama “usulü kazanılmış hak” olarak adlandırılır. Söz konusu hukuki kurum, bozma sebebi yapılmayan hususların da kesinleşmesi sonucunu doğurur.
Dosya kapsamına göre davacının davalı işveren nezdinde aralıklı olarak 07.03.2004 ve 04.07.2004-13.04.2005 dönemlerindeki çalışmalarının ihbar öneli kullandırılarak ve kıdem tazminatı ödenmek sureti ile tasfiye edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece verilen ilk kararda tasfiye hususu dikkate alınmaksızın toplam hizmet süresi üzerinden hesaplanan ihbar ve kıdem tazminatı hüküm altına alınmıştır. Davalı tarafından kararın temyizi üzerine mahkeme kararı sadece ödeme belgelerinin değerlendirilmesi ve ücret miktarı yönünden bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen alınan bilirkişi raporu doğrultusunda bu kez, tasfiye edilen dönem dışlanmak sureti ile hesaplama yapılmıştır. Bu karar taraflarca temyiz edilmiş ve Dairemizce davacının tüm temyiz itirazları ile davalının ödeme belgesinin davacıdan sorularak değerlendirilmesi yönündeki temyiz itirazları haricindeki temyiz talebinin reddine karar verilerek karar ikinci kez bozulmuştur. Mahkemece Dairemizin ikinci bozma ilamına uyulmasına rağmen bu defa ilgili dönemlerin tasfiye olunmadığı gerekçesi ile önceki dönemler de dikkate alınarak hüküm kurulmuştur.
Dosya kapsamına göre davacının önceki dönem çalışmasının tasfiye edildiği hususu sabittir. Dairemizce davalı tarafın buna yönelik temyiz itirazlarının maddi hata sonucu gözden kaçırılması nedeni ile bozma sebebi yapılmamıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarih ve 197/2-520 esas, 1988/89 karar sayılı kararında, Yargıtay"ca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata nedeni olarak açıklanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kökleşmiş içtihatları maddi hataya dayanan bozma ya da onama ilamının usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı yönündedir (Yargıtay HGK 17.01 2007 gün ve 2007/9-13 esas 2007/17 karar ve Yargıtay HGK 25.06.2008 gün ve 2008/11-448 esas, 2008/454 karar).
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 gün ve 1957/13 esas, 1959 karar ve 09.05.1960 gün 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında da açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucunda verilen bir karara Mahkemece uyulsa dahi usuli kazanılmış hak oluşturmaz.
Esasen bu husus, dikkate alınarak verilen mahkemenin ikinci kararında bozma sebebi de yapılmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece Dairemizin ikinci bozma kararına uyulmasına rağmen davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilmesi nedeni ile tasfiye edilen dönemin de hesaplama sırasında dikkate alınmış olması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01/06/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.