(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/32496 E. , 2020/5297 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ... davalılardan ... Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin hizmet alımı yapılan şirketler nezdinde temizlik işlerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin emeklilik sebebi ile sona erdiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık izin ücret alacağının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı kurum vekili, davacının yüklenici şirketler nezdinde çalıştığını, ihale makamı olarak işçilik alacaklarından sorumlu olmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacının geçmiş dönem çalışmalarından sorumlu tutulamayacağını. tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı vekili ve davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Hizmet süresine ilişkin taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.
Dosya kapsamında yer alan hizmet cetvelindeki davacının işe giriş ve çıkış tarihlerine göre çalışma süresi 15.07.1996- 16.02.1998 , 01.05.1999- 15.11.2011 tarihleri arasında 5031 gün yani 13 yıl 11 ay 21 gün olduğu gözetilmeden hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda hatalı şekilde 14 yıl 1 ay 15 gün olarak hesaplandığı anlaşılmaktadır. Davacının taleplerinin hizmet cetvelindeki süreye göre değerlendirilmesi gerekirken, hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacının yıllık izin ücreti alacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü, işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının temizlik görevlisi olarak hizmet alım sözleşmesi yapılan şirketler nezdinde 242 gün izin hakkı olduğu, kullandığı tespit edilen 28 gün düşülerek 214 gün izin ücret alacağı bulunduğu kabul edilerek hesaplanan yıllık izin ücreti alacağı mahkemece hüküm altına alınmıştır. Davacının uzun yıllar boyunca izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırıdır. 6100 Sayılı HMK 31. mad. uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacının çalışma süresi boyunca ve 2011 mayıs ayı bordrosunda yer alan 12 gün izin kullanıp kullanmadığı hususu açıklattırılarak davacı beyanı ile tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı, davasını Orman ve Su işleri Bakanlığı ... Genel Müdürlüğü hasım göstererek açmış, yargılama aşamasında Orman ve Su işleri Bakanlığı vekili tarafından cevap dilekçesi verildiği ve duruşmaya katıldığı, ... Genel Müdürlüğü"nün ayrı tüzelkişiliği bulunduğunun belirtilmesi üzerine davacının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. maddesi gereğince taraf değişikliği yaparak davasını ... Genel Müdürlüğü’ne yöneltmiş ve yargılama sonunda Mahkemece davacının alacaklarından ... Genel Müdürlüğü’"nün sorumluluğuna hükmedilmiştir. Bu durumda Orman ve Su işleri Bakanlığı’nın dava açısından taraf sıfatı kalmasa da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 124/4. maddesi gereğince taraf sıfatı kalmayan davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte olup bu hususun gözetilmemesi hatalı olmuştur.
Belirtilen sebeplerden ötürü karar bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine 01.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.