12. Ceza Dairesi 2015/7850 E. , 2016/5278 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/3. maddesi yollamasıyla aynı Kanun"un 179/2, 62, 50/1-a, 52/2-4, 50/6, 5275 sayılı Kanun"un 106/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Oluşa ve kabule göre; sanığın, kolluk görevlilerince durdurulduğu ve güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracak şekilde 130 promil alkollü olarak araç kullandığının tespit edildiği olayda,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarihli ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere, koşullu bir düşme nedenini oluşturan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, objektif koşulların varlığı halinde, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce değerlendirilmesi gerektiği; ayrıca, CMK’nın 231. maddesinin 5. fıkrasının son cümlesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün, sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade edeceğinden, hükmedilen hapis cezasının TCK"nın 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlara çevrilmesine ve aynı Kanunun 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine ilişkin düzenlemelere göre daha lehe olduğu gözetilmeden, CMK’nın 231. maddesinin 7. fıkrasına hatalı anlam verilerek; suçunu ikrar eden, duruşmada hazır bulunan, evli, bir çocuklu, otomobil tamircisi olup, dosya içeriğindeki delillere göre olumsuz bir kişiliği belirlenemeyen ve adli sicil kaydının bulunmamasından dolayı hakkında takdiri indirim maddesi uygulanan sanık hakkında, “Sanığa verilen cezanın 5237 sayılı TCK"nun 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmiş olması dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK.nun 231/6-a,b maddesindeki şartlar oluşmadığından” şeklindeki yasal olmayan ve dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelere dayalı olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de:
a) TCK"nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01.03.2008 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK"nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlediği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin, infazı kısıtlayacak şekilde hapis cezasından çevrilen adli para cezasının ödenmemesi halinde TCK"nın 50/6. maddesi gereğince hapis cezasının infaz edileceğinin ihtarına karar verilmesi,
b) Adli para cezası taksitlendirilen sanık hakkında, TCK"nın 52/4. maddesi gereğince taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğine ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine dair ihtarat yapılmasına rağmen infaz aşamasında nazara alınması gereken 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106/6. maddesi uyarınca da ihtarda bulunulması,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.