MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üye olma, bilişim sistemine hukuka aykırı müdahale ile haksız çıkar sağlama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz talebi bulunmadığından bu sanıklar temyiz kapsamı dışında tutularak yapılan incelemede;
A-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıkların yokluğunda verilen mahkeme kararının 18.02.2010 tarihinde sanıklara tebliğ edildiği sanık ..."ın ve sanık ... müdafiinin CMUK"un 310/1. maddesindeki bir haftalık temyiz süresini geçirdikten sonra 26.02.2010 tarihinde temyiz dilekçesi verdikleri anlaşılmakla, temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
B-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında suç örgütü kurma, yönetme ve üye olma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... müdafii, ..., ... müdafii, ..., ..., ..., ... müdafii, ..., ... ve ..."in temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin” çıkarılarak yerine, “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında bilişim sistemine hukuka aykırı müdahale ile haksız çıkar sağlama suçundan, sanık ... hakkında ise örgüte üye olma suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun ... dışındaki sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ..."ın örgüte üye olma suçu yönünden, sanığın yüklenen suçu işlemediğine, maaş kartının kaybolduğundan haberinin olmadığına, bu nedenle de bankayı aramadığına, sanıklar tarafından ismi zikredilen kişinin diğer sanık ... olduğuna, diğer sanıkları tanımadığı gibi kartını da vermediğine dair savunmasının aksine sanığın mahkumiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde yetersiz gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Sanık ... dışındaki sanıklar yönünden, internet üzerinden müştekilerin yetkilisi oldukları şirket banka hesaplarından bilgi ve rızaları dışında suç tarihlerinde sanıklara ait ve belirledikleri hesaplara paraların aktarılması, çekilmesi veya bu hesaplardan alışveriş yapılması eyleminin TCK"nın 142/2-e. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeyerek yazılı şekilde TCK"nın 244. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... müdafii, ..., ... müdafii, ..., ..., ..., ... müdafii, ..., ..., ... ve ..."ın temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanıkların ceza süresi yönünden kazanılmış haklarının korunmasına, 08.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.