20. Hukuk Dairesi 2015/2460 E. , 2016/7492 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar ... ve ... vekili, 30/03/2012 havale tarihli dava dilekçesi ile ... 163 ada 6 parsel sayılı taşınmazların, ... tarafından açılan ve kesinleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/285 - 2009/378 sayılı kararı ile tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile ... adına tesciline karar verildiğini, Türk Medenî Kanununun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile iptal kararının kesinleştiği 06/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 200.000.-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen 2012/170 sayılı dosya davacısı ... de 163 ada 5 parsel için 04/04/2012 tarihli dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000.-TL talep etmiş, daha sonra 17/06/2013 tarihli dilekçe ile harcını yatırmak suretiyle dava değerini 45.578,72.-TL olarak ıslah etmiş ve ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile 163 ada 6 parsel için 34.159,45.-TL"nin dava tarihinden itibaren; birleşen davanın kısmen kabulü ile 163 ada 5 parsel için 33.445,10.-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1944 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre kesinleşen orman kadastrosu, 1990 yılında kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B uygulaması ile 1963 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilmek ve gelir esasına göre değer tespit edilmek suretiyle, dava tarihi itibarıyla hesaplanan değer üzerinden tazminat ödenmesine ve hesaplanan değerin tümüne dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de; karar dosya kapsamına ve yerleşik uygulamaya uygun değildir.
4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi gereğince tapu kaydının iptalinden kaynaklı tazminat davalarında, zararın, mülkiyetin kaybedildiği tarih olan, tapu iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği günde doğmuş olduğu, bu nedenle değer tespitinin bu tarih itibarıyla yapılacağı, faize de bu tarihten itibaren hükmedileceği, ıslah suretiyle arttırılan miktar için ise ıslah dilekçesinin kapsamıyla bağlı kalınacağı kabul edilmektedir.
O halde mahkemece, taşınmazın tarla olduğu kabul edilerek, gelir esası metoduna göre iptal kararının kesinleştiği tarih olan 06/04/2011 tarihi itibarıyla değer tespit edilmesi, başlangıçta dava açılırken belirtilen değere zararın oluştuğu o tarihten itibaren; ıslah edilen kısım için ise ıslah dilekçesinde ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi talep edildiğinden, ıslah tarihinden itibaren faiz hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Kabule göre de; ... harçtan muaf olduğu halde, davacının yatırdığı ıslah harcının, Hazineden tahsiline karar verilmiş olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/06/2016 günü oy birliğiyle karar verildi.