(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/27331 E. , 2020/5302 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 01.05.2005- 13.05.2015 tarihleri arası asgari ücret ile 08.00-19.00 saatleri arası çalıştığını, izin kullanmadığını, ulusal bayramlarda çalıştığını, fazla çalışma yaptığı halde karşılığının ödenmediğini, işler yoğun olmasına rağmen sürekli az personel ile çalışıldığını ileri sürerek ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 18.03.2014 tarihinden itibaren çalıştığını, mesainin kışın 08.30-17.30 ve yazın 09.00-18.00 saatleri arası 1,5 saat ara ile olduğunu, haftanın 5 günü çalıştığını, dini bayramlarda işyerinde çalışma yapılmadığını, izin karşılığı ücretlerinin ödendiğini, kendi isteği ile işten ayrıldığını, işsizlik ödeneği alabilmek için müvekkil tarafından iş sözleşmesini talep ettiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu çıkış kodunun işçi talebi ile bildirildiğini ancak asıl ve gerçek olanın iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından feshedildiği olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller ile bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz :
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasında hizmet süresi yönünden uyuşmazlık bulunmaktadır.
İş hukukunda çalışma olgusunu ve hizmet süresini ispat yükü, bunu iddia eden işçiye düşer. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir. Çalışmanın ispatı konusunda, Sosyal Güvenlik Kurumu ve işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Özellikle iddia edilen çalışma döneminde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarındaki işverenlerin araştırılması ve kayden görünen işverenlerle işçi arasında iş görme ediminin yerine getirilip getirilmediği, kaydın ne şekilde oluştuğu araştırılmalıdır.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek
bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve başkaca delil yok ise beyanlarının belirtikleri dönemle sınırlandırılması gerekir.
Somut olayda; davacı, 01.05.2005-13.05.2015 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını iddia etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının iddia ettiği tarihler esas alınarak 2012- 2013 yılındaki başka işyeri numarasında çalışması dışlanarak 9 yıl 1 ay üzerinden ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre 18.03.2011- 13.05.2015 tarihleri arası aralıklı olarak giriş çıkış yapılan tarihlere göre 1 yıl 8 ay 20 gün üzerinden çalıştığı kabulüne göre iki seçenekli hesaplama yapılmıştır. Mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre yapılan hesaplama üzerinden alacaklar hüküm altına alınmıştır. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanığı ... 2004-2008 yılları arasında çalıştığı sırada davacının şoför olarak çalıştığını, diğer davacı tanığı ... 2007 yılında çalışmaya başlayıp 1 yıl sonra ayrıldığını ve 2015 yılı şubat ayında tekrar çalışmaya başladığını ve halen servis elemanı olarak işyerinde çalıştığını; işe girdiğinde davacının şoför olarak çalıştığını belirtmiştir. Davalı tanığı ... 2009 yılı 6. ayında çalışmaya başladığını ve işe girdiğinde davacının şoför olarak çalıştığını belirtmiştir. Davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarındaki işe giriş tarihi olan 18.03.2011 öncesi davalı işyerinde çalıştığı davalının kendi tanığı ...beyanı ile sabittir. Hizmet süresinin tespiti kamu düzeni ile ilgilidir. Dosya içeriğine göre; Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları, davacı ve davalı tanıkların işe girdiklerinde davacının işyerinde çalıştığına ilişkin beyanları birlikte değerlendirilerek çalışma süresinin tereddüte yer vermeyecek şekilde tespiti gerekirken yazılı şekilde hizmet süresi üzerinden hesaplanan alacakların kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesinin kim tarafından sona erdirildiği ve davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda; davacı vekili iş sözleşmesinin nasıl sona erdiğine ilişkin açıklamada bulunmamıştır. Davalı vekili ise depo görevlisi olarak çalışan davacının depodaki malzemelerin eksik olması nedeni ile eksikliklerin sorulması ve işyerini tesliminin temini için kendisine bildirildiğinde davacının işyerine gelmediğini savunmuştur. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarından ... davacının işten ayrılış şekli ve sebebine ilişkin bilgisi bulunmadığını, diğer davacı tanığı ... ise işten ayrılmasının sebebinin işverenle anlaşamamaları ve verilen maaşı az bulması olduğunu belirtmiştir. Davalı tanıkları ise işten kendi isteği ile ayrıldığını, hatta kendi isteği ile ayrıldığı için işsizlik sigortası alamadığından dava açtığını beyan etmiştir. Dosyaya sunulan 13.05.2015 tarihli işten ayrılış bildirgesinde davacının işten çıkış nedeninin 04 (belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi) olarak kodlandığı görülmektedir. Mahkemece, taraf tanıklarının davalı savunmasını doğrular mahiyetteki beyanlarına rağmen iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebeple feshedildiği yönünde davalı tarafça ispata yarar delil sunulmadığı gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı istemlerinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğine göre ve özellikle, davacının kendi iradesi ile işten ayrıldığına ilişkin taraf tanıklarının anlatımları karşısında, davacının iş sözleşmesini haklı nedene dayanmaksızın feshettiği anlaşılmakla, kıdem ve ihbar tazminatı istemlerinin reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabule ilişkin hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 01.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.