Esas No: 2020/5306
Karar No: 2022/2626
Karar Tarihi: 07.03.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/5306 Esas 2022/2626 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanık, uyuşturucu madde ticareti yapmaktan mahkûm edilmiştir. Hüküm Bursa 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmiş ve istinaf başvurusu reddedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, temyiz edenlerin taleplerini incelemiş ve sanık hakkında verilen adli para cezasının taksitlendirilmesiyle ilgili hükümdeki yanlış ifade ile TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin düzeltilmesi gerektiğine karar vermiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 7079 sayılı Kanun'un 94. maddesi, 5271 sayılı CMK’nın 299/1. maddesi, TCK’nın 188/4-b, 52/4 ve 53. maddeleri, 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ve 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : BURSA Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : a- Mahkûmiyet; Bursa 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 22.01.2020 tarih – 2019/370 esas ve 2020/41 karar
b- İstinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, 7079 sayılı Kanun'un 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
Sanık ...’in, 19.01.2019 tarihli olayında; sanığın, araç içerisinde bulunan kullanıcı dosya tanıklarına aracın içine girmeden araç dışından satış yaptığı dikkate alınarak mahallinde keşif yapılmak suretiyle uyuşturucu madde satışının yapıldığı yerin TCK’nın 188/4-b kapsamında yer alan yerlere mutad ulaşım yolları ile (yaya yürüme ya da araçla tespit edilecek) mesafesinin iki yüz metreden yakın olup olmadığının kesin olarak belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden ve ayrıca 17.01.2019 tarihli olayda ise; sanığın, ikametin dışında alıcı görevli ile alım satım konusunda anlaşıp 50 TL’yi aldıktan sonra ikametine girip binanın 2. katının penceresinden gizli soruşturmacıya uyuşturucu maddeyi atması suretiyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun işlendiği, gerek parasını öderken gerek uyuşturucu maddeyi teslim alırken alıcı görevlilerin umuma açık mahalde bulunduğu ve tüm dosya kapsamı itibariyle satışın yapıldığı yerin Fethiye Camiine ve Anadolu İmam Hatip Ortaokuluna yürüme mesafesi ile iki yüz metreden yakın olduğunun anlaşılması karşısında; sanık hakkında TCK’nın 188/4-b maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden ikametin ve aracın TCK 188/4-b'de belirtildiği şekilde umumi veya umuma açık yerlerden olmaması nedeniyle 188/4-b maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri de dikkate alınarak sanık ve müdafiinin dilekçelerindeki temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönlerine ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere göre yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1- Sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda “ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği ihtarı” yerine, “yasal ihtara rağmen ödenmeyen adli para cezasının öncelikle 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gereğince Cumhuriyet Savcılığının kararı ile hapse çevrilerek kamuya yararlı bir işte çalıştırılma kararı verilerek bu karar doğrultusunda infazına, bu karara ilişkin infaz şekline de uyulmaması halinde hapis cezası olarak infazına karar verileceğinin sanığa ihtarına” ibaresi yazılmak suretiyle TCK’nın 52/4. maddesinin son cümlesine aykırı davranılması,
2- Hükümden sonra TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz istekleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMK'nın 302. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, ancak bu durumların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 303. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, ilk derece mahkemesi hükmünün;
1- Hüküm fıkrasında adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin bölümdeki “ yasal ihtara rağmen ödenmeyen adli para cezasının öncelikle 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi gereğince Cumhuriyet Savcılığının kararı ile hapse çevrilerek kamuya yararlı bir işte çalıştırılma kararı verilerek bu karar doğrultusunda infazına, bu karara ilişkin infaz şekline de uyulmaması halinde hapis cezası olarak infazına karar verileceğinin sanığa ihtarına” ibaresinin çıkartılması ve yerine “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” ibaresinin eklenmesi,
2- TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve aynı maddede 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler gözetilerek oluşan duruma göre, sanık hakkında TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hukuka aykırılığın DÜZELTİLEREK diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi hükmüne yönelik TEMYİZ İSTEKLERİNİN ESASTAN REDDİNE,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Bursa 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmesine, 07/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.