Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1745
Karar No: 2020/228
Karar Tarihi: 23.01.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/1745 Esas 2020/228 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, trafik kazası sonucu ölen kişinin maddi ve manevi tazminatını talep etmiştir. Mahkeme, maddi tazminat isteminin konusuz olduğuna ve manevi tazminatın kısmen kabul edilmesine karar vermiştir. Ancak, davacılar tarafından talep edilen manevi tazminatın miktarının çok az olduğu ve daha yüksek bir tazminat verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararın bu nedenle bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır. Ayrıca, davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusu olduğuna ve her davacının ayrı ayrı vekalet ücreti talep etmeleri gerektiği belirtilmiştir. Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesi, hâkimin özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adıyla hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bu nedenle, özel durumlar göz önünde bulundurularak hâkimin takdir hakkı kullanması gerekmektedir.
4. Hukuk Dairesi         2018/1745 E.  ,  2020/228 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVACILAR : 1-... 2-... 3-... 4-... 5-... 6-... 7-... 8-... vekili Avukat ...
    DAVALILAR : 1-... 2-... vekili Avukat ...
    İHBAR OLUNANLAR: 1-... Sigorta AŞ 2-... Sigorta AŞ

    Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve ... aleyhine 10/11/2014 gününde verilen dilekçe ile ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/07/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili, müvekkillerinin desteği ...’ın bekçi olarak çalıştığı iş yerinden eve dönmek için yol kenarında otobüs beklediği sırada davalı ...’ın maliki, diğer davalının ise sürücüsü olduğu aracın çarpması sonucu oluşan trafik kazasında öldüğünü, davacıların desteklerini yitirdiklerini, olayın meydana gelmesinde davalının tam kusurlu olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
    Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece; bilirkişi raporu ve ceza dosyası kapsamı benimsenerek konusu kalmayan maddi tazminat istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Türk Borçlar Kanunu"nun 56. maddesi gereğince hâkimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç; edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun bir biçimde göstermelidir.
    Somut olayın tarihi, gelişim şekli, davalı tarafın kusur durumu, davacıların ölene yakınlıkları ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında davacılar yararına hüküm altına alınan tazminat miktarı çok az olup daha üst düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    3- Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava arkadaşlığı; davacı taraf ya da davalı tarafta birden fazla kişi bulunması hali olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 57 ve devam maddelerinde düzenlenmiştir. İhtiyari dava arkadaşlığında; birden çok kişi, birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabilir. Bu haller, davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, el birliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması, ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri, davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması durumlarıdır (HMK 57). Sayılan bu üç durum dışında ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusu değildir. Maddi hukuka göre, bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hâllerde ise mecburi dava arkadaşlığı vardır (HMK 59).
    Eldeki davada, davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusu olduğuna göre; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca, her bir davacının reddedilen manevi tazminat talebi üzerinden, davalılar yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına; (3) nolu bentte gösterilen nedenle davalılar yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının ise (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 23/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi