3. Hukuk Dairesi 2014/9613 E. , 2014/15190 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : YATAĞAN ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/02/2014
NUMARASI : 2013/105-2014/43
Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği bölümü ikinci sınıf öğrencisi olduğunu, annesi ile yaşadığını, davalının müvekkilinin babası olduğunu, davacının eğitim giderlerini karşılamakta zorlandığını ileri sürerek, müvekkili lehine aylık 500,00 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin nafaka ödeme gücü olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının yardım nafakası talebinin 300,00 TL yönünden kabulü ile, dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL yardım nafakasının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir.
TMK.nun 328.maddesi gereğince, anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Ancak çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.
TMK."nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür".
TMK."nun 365/2 maddesinde; "dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır.
Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E; 688 K.sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır.
Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.
Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK."nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.
Somut olayda; davacının davalının kızı olduğu, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi sınıf öğretmenliği bölümü 2. sınıf öğrencisi olduğu, annesi ile birlikte yaşadığı, annesinin ev hanımı olduğu ve davalıdan 300,00 TL nafaka aldığı, davalının Orman İşletme Müdürlüğünde çalıştığı, aylık gelirinin 1.330,59 TL olduğu, davalının davacı dışında bakmakla yükümlü olduğu bir oğlunun olduğu, oğlunun Turizm Otelcilik bölümünü okuduğu tespit edilmiştir.
Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, davalının gelir durumu nazara alındığında hükmedilen nafaka miktarı fazla olup, TMK."nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiş ve bu husus bozmayı gerektirmiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; tarafların ekonomik sosyal durumları değerlendirilerek davacının giderleri ile nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde hakkaniyet ilkesi de gözetilerek uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.