22. Hukuk Dairesi 2015/34797 E. , 2016/650 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ile yol ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yol ücreti ile yıllık ücretli izin alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacı ve davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının tazminata esas alınması gereken hizmet süresi de uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi uyarınca yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14/2. maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi hizmet birleştirmesi için gerekli bir koşuldur. İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Yine, istifa etmek suretiyle işyerinden ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanmayacağından, istifa yoluyla sona eren önceki dönem çalışmaları kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. Ancak aynı işverene ait bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır. Zamanaşımı def"inin ileri sürülmesi halinde, önceki çalışma sonrasında ara verilen dönem on yılı aşmışsa önceki hizmet bakımından kıdem tazminatı hesaplanması mümkün olmaz.
İşçinin iş sözleşmesi feshedilmediği halde çeşitli sebeplerle kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemler avans niteliğinde sayılmalıdır. İşçinin iş sözleşmesinin feshinde kıdem tazminatına hak kazanılması durumunda, iş yeri ya da iş yerlerinde geçen tüm hizmet sürelerine göre kıdem tazminatı hesaplanmalı, daha önce avans olarak ödenen miktar kanuni faiziyle birlikte mahsup edilmelidir. Dairemizin kararlılık kazanmış olan uygulaması bu doğrultudadır.
Davacıya ait Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet döküm cetveli incelendiğinde, davacının 01.08.1997-22.11.2000, 28.02.2001-15.10.2001, 01.03.2002-30.01.2004, 03.03.2004-16.03.2005, 17.03.2005-25.03.2008, 28.03.2008-27.08.2008 ve 28.08.2008-06.10.2010 tarihleri arasında davalı iş yerinde sigortalı çalışması gözükmektedir. Davacıya 01.08.1997-22.11.2000 tarihleri arası dönem için 869,50 TL kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı, 28.02.2001-15.10.2001 tarihleri arası dönem için 212,68 TL ihbar tazminatı, 01.03.2002-30.01.2004 tarihleri arası dönem için 1.407,06 TL kıdem tazminatı, 03.03.2004-16.03.2005 tarihleri arası dönem için 776,56 TL kıdem tazminatı, 17.03.2005-25.03.2008 tarihleri arası dönem için 6.284,07 TL kıdem tazminatı ve 28.08.2008-06.10.2010 tarihleri arası dönem için 6.244,41 TL kıdem tazminatı ödemesi yapılmıştır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 01.08.1997 ile 30.01.2004 tarihleri arasındaki çalışması sonraki çalışması ile birleştirilmeksizin kıdem tazminatı hesabı yapılmış, yapılan ödemeler ise avans olarak değerlendirilip kanuni faizleri ile birlikte belirlenen kıdem tazminatı hesabından indirilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere, davacının 01.08.1997 ile 06.10.2010 arası fasılalı çalışmaları toplamı üzerinden kıdem ve hizmet süresi belirlenerek son ücreti üzerinden kıdem tazminatı hesabı yapılması ve yapılan ödemelerin avans olarak değerlendirilip kanuni faizleri ile birlikte belirlenen kıdem tazminatı hesabından indirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.