3. Hukuk Dairesi 2014/9695 E. , 2014/15202 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SAKARYA 1. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2014
NUMARASI : 2013/504-2014/143
Taraflar arasında görülen nafaka artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, tarafların 09.12.2010 tarihinde boşandıklarını, müşterek iki çocukları bulunduğunu, çocukların velayetinin davacıda olduğunu, boşanma kararı ile birlikte çocukların her biri için aylık 125,00"er TL olmak üzere toplam 250,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, 2010 yılından sonra nafakanın hiç artırılmadığını, değişen ekonomik koşullar ve müşterek çocukların ihtiyaçlarının artması nedeniyle müşterek çocuklar için hükmedilen nafaka miktarının her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 500,00"er TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL"ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk 19/06/1997 doğumlu B.A.. için hükmedilen 125,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 17/07/2013 tarihinden itibaren 125,00 TL daha arttırılarak aylık toplam 250,00 TL"ye çıkartılmasına, 250,00 TL iştirak nafakasının her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, müşterek çocuk 19/06/1997 doğumlu K. A.. için hükmedilen 125,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 17/07/2013 tarihinden itibaren 125,00 TL daha arttırılarak aylık toplam 250,00 TL"ye çıkartılmasına, 250,00 TL iştirak nafakasının her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir.
TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir.
Mahkemece, iştirak nafakası takdir edilirken; müşterek çocukların yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. ( TMK. nun 330/1. maddesi ).
Somut olayda, davacının ev hanımı olduğu, gelirinin bulunmadığı, iki çocuğu ile birlikte babasının evinde yaşadığı; davalının fabrikada işçi olduğu, aylık 1.160,00 TL gelirinin bulunduğu, evli olduğu, eşinin çalışmadığı, 2013 doğumlu Elifnaz adında bir kızının daha bulunduğu, aylık 350,00 TL kira verdiği anlaşılmaktadır.
Buna göre mahkemece, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşı, eğitim durumları, ihtiyaçları ile tarafların tespit edilen ve gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına göre nafaka yükümlüsü davalı babayı ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktar nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde yüksek miktarda nafakaya hükmedilmesi hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.