21. Hukuk Dairesi 2015/13000 E. , 2015/19769 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Giresun 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 27/04/2015
NUMARASI : 2015/95-2015/346
Davacı, 01/01/1988-12/01/2015 tarihleri arasında 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-b maddesi kapsamında zorunlu Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, 6552 sayılı Yasa"dan yararlanma hakkının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı, 01.01.1988-12.01.2015 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun; bu talebi kabul edilmediği takdirde 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-(a) kapsamında sigortalı olduğu süreler dışında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 6552 sayılı Yasadan yararlanma hakkı olduğunun tespitini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, hüküm dosya kapsamındaki belgelere uygun bulunmamaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 25.12.1987 tarihli giriş bildirgesi ile Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak 01.01.1988 tarihinden itibaren tescil edildiği, 05.02.1987-30.03.1987 tarihleri arasında 42 gün; 24.09.1987-27.05.1987 tarihleri arasında 27 gün; 27.12.1987-30.01.1988 tarihleri arasında 16 gün; 01.02.1988-30.03.1988 tarihleri arasında 29 gün; 15.01.1993-28.02.1993 tarihleri arasında 20 gün 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğu, davacının 506 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı nedeni ile Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tescil tarihi itibariyle terkin edildiği, 2002-2005 ve 2008-2015 yılları arasında çiftçi kayıt sisteminde kayıtlı olduğu, 19.03.1998 tarihinden itibaren devam eden Ziraat Odası üyeliği, 24.11.1988 tarihinden itibaren devam eden 13.08.1990 tarihinden itibaren kaydı olduğu, kolluk araştırmasına göre davacının dava tarihlerinde tarımla uğraştığı, tarımdan elde ettiği gelirinin yetersiz kalması sebebi ile bulduğu inşaat işlerinde çalıştığının tespit edildiği, muhtar beyanından davacının tarımsal faaliyetine ara vermediği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş Tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kuruma başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette
.../...
- bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan re"sen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kuruma kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurumca resen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36. Maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2. Madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için Kuruma başvuru olmasa dahi bahse konu biçimde prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı resen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği resen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, Tarım Satış Kooperatifler Kanununa göre kurulan ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Bunun yanı sıra Dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşleri, Tarım Bağ-Kur sigortalısının kısa süreli olarak SSK’na tabi çalışmasının tarım faaliyetinin devamına engel olmayacağı ve dolayısıyla bu hizmetler dışında tarım faaliyetinin bulunması durumunda Tarım Bağ-Kur sigortalılığının devam ettiğinin kabulü gerekeceği yönündedir.
Somut olayda, davacının 2926 sayılı yasanın 10. maddesinde belirtilen tarımsal faaliyetinin ispatı için gerekli kayıtların bulunduğu, kolluk araştırması ve muhtar beyanı ile tarımsal faaliyetinin doğrulandığı, davacının dava döneminde kısa sürelerle 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışmasının olduğu görülmüştür.
Mahkemece yapılması gereken iş; davacının 506 sayılı Yasa"ya tabi kısa süreli çalışması haricinde Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespitine karar vermek, davacının 6552 sayılı Yasa"dan yararlanmak için süresi içinde davalı Kuruma başvurusu olup olmadığını araştırıp değerlendirerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 09.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.