16. Hukuk Dairesi 2018/2441 E. , 2021/657 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılması, çekişmeli taşınmaza komşu bulunan 196 ve 197 sayılı mera parsellerinin tutanaklarının kesinleşme durumunun belirlenmesi, keşif sırasında mahkeme gözleminin tutanağa geçirilmesi, bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın ilk maliki, intikali ve tasarrufu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, hazır olanlardan taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı hususları sorularak saptanmaya çalışılması, bilirkişi ve tanık sözlerinin, komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmesi, beyanlar arasında oluşabilecek çelişkinin yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesi, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmesi, ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan taşınmaza komşu mera parseli ve diğer komşuları ...,... parsel sayılı taşınmazlar ile çekişmeli taşınmaz arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı hususunda bilgi veren, mera parseli ile komşularının sınırlarını ve genel olarak parseli gösteren ve gerekli açıklamanın yazılacağı fotoğraflar ile tespit tarihine yakın tarihlerdeki uydu fotoğrafları ile desteklenmiş, taşınmazların niteliğiyle ilgili mukayeseli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, bundan sonra komşu taşınmazların hukuki durumlarının dikkate alınması suretiyle toplanmış ve toplanacak tüm deliller göz önünde bulundurularak sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 134 ada 115 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Hükmüne uyulan bozma ilamında, temyize konu taşınmazın, sınırlarında yer alan mera parsellerinden toprak yapısı, bitki deseni, eğimi ve diğer yönleri göz önüne alınarak nasıl ayrıldığının, aralarında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığının ve çekişmeli taşınmazın meradan kazanılan yerlerden olup olmadığının araştırılması istenildiği halde Mahkemece, çekişmeli taşınmazın şahıslar adına tespit ve tescil edilmiş taşınmazlar ile çevrili kuzey ve güney sınırı yönünden inceleme yapılmış, bu sınırlarda yer alan yamaç ile yolun varlığı nedeniyle, çekişmeli taşınmazın komşu taşınmazlardan ayrıldığı ve meradan kazanılmadığı değerlendirilmiş olup, taşınmazın batı ve güney sınırlarının mera ile çevrili olduğu göz önüne alınmamış, dava konusu taşınmaz ile komşu mera parsellerinin ne şekilde ayrıldığı, aralarından doğal yahut yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, taşınmazın meradan açılan yerlerden olup olmadığı hususunda somut verilere dayalı açıklama içermeyen yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilmiş ve dava konusu taşınmaza komşu mera olarak sınırlandırılan 134 ada 116 parsel sayılı taşınmazın tesciline esas dava dosyası getirtilerek, bu dosyadaki delillerden yararlanılmamıştır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaza komşu, mera olarak sınırlandırılan 134 ada 116 parsel sayılı taşınmazın hükmen tesciline esas dava dosyası getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından aynı köy ve komşu köylerin halkından seçilecek ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın kamu orta malı mera niteliğinde olup olmadığı, meradan sökülerek elde edilen yerlerden olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında oluşacak çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesine çalışılmalı, alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar, hükmen mera olarak sınırlandırılan 134 ada 116 parsel sayılı taşınmazın hükmen tescil dosyası ve bu dosyada toplanan deliller ile denetlenmeli; mahkeme hakiminin, taşınmazın niteliğine ve fiziksel özelliklerini ilişkin, komşu taşınmazlarla karşılaştırılmalı ayrıntılı gözlemi tutanağa aynen aktarılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazın öncesinin mera niteliğinde olup olmadığını, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, sınırında bulunan mera parsellerinden nasıl ayrıldığını, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş, hangi yönlere ait olduğuna dair ayırıcı ibareleri içeren fotoğrafları ve yan görünüş (kesit) krokisi ile desteklenmiş bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, taşınmazın öncesini ve mevcut niteliğini açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verir kroki ve rapor düzenlemesi istenmeli; yapılan araştırma ve inceleme sonucu taşınmazın öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde, uzun süreli kullanım ile meranın toprak yapısının değiştirilmeye çalışılmasının mera özelliğini kaybettirmeyeceği ve meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça bir değer taşımayacağı gözetilmeli; dava konusu taşınmazın kamu malı mera niteliğinde olmadığı sonucuna varıldığı takdirde, zilyetlik hükümlerine göre inceleme yapılmalı ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.