(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2020/1528 E. , 2020/5346 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 27.11.2007-10.10.2014 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde kantin işletmecisi olarak çalıştığını, çalışma süresi boyunca fazla mesai yaptığını, son 2 yıllık süre dışında yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, iş aktinin haksız olarak feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiğini, ancak diğer yasal işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı, fazla çalışma alacağı, ücretli izin alacağı, hafta sonu ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddiaların gerçek dışı olduğunu, dava konusu alacaklar zamanaşımına uğradığı için zamanaşımı def’inde bulunduklarını, haftalık çalışma süresinin 45 saati aşmadığını, yıllık izinlerin kullandırıldığını, fazla mesai yapmayan davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalışılmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü hakkında verilen 14.07.2015 tarihli ilk karar, tarafların temyiz başvurusu üzerine Dairemizin 14.11.2018 tarihli ve 2017/17284 esas 2018/24363 karar sayılı ilamı ile yazılı gerekçelerle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğar.
Usuli kazanılmış hak kavramı anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Usuli müktesep hak müessesesi H.M.K."nda düzenlenmiş olmamakla beraber davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir.
Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09/05/1960 T., 21/9; 04/02/1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (HGK.nun 12/07/2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03/12/2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.)
Yargıtayın bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak doğmuştur. (09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı)
Bazı konuların bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi durumunda da usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez.Yani kesinleşmiş bu kısımlar o kısımlar lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.
Somut olayda, bozma ilamında “ Davacının sekreter olarak çalıştığı dönem bakımından, haftaiçi 08:00-18:00, cumartesi 08:00-14:00 saatleri arasında çalıştığının kabulü yerinde ise de, davacının kantin işletmecisi olarak çalıştığı dönemin tespiti hatalı olmuştur.” gerekçesine yer verilmekle esasen davacının tıbbi sekreter olarak çalıştığı döneme ilişkin olarak yapılan hesaplamada herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilmiştir. Dolayısıyla davacının tıbbi sekreter olarak çalıştığı dönem yönünden herhangi bir bozma sebebine yer verilmediğinden, bu dönemde fazla mesai yaptığı hususunda davacı lehine usuli müktesep hak oluşmuştur. Ne var ki, Mahkemece bozma ilamı hatalı değerlendirilmiş ve tanık ...’in zamanaşımına uğramayan uyuşmazlık konusu dönemde davalı işyerinde çalışmadığı gerekçesiyle fazla mesai alacağının reddine karar verilmiştir. Mahkemece yapılması gereken iş, bozma ilamı gereğince davacı yararına oluşan usuli müktesep hak nazara alınarak, fazla mesai alacağının tıbbi sekreter olarak çalıştığı dönem yönünden dosya kapsamına göre hesaplanarak hüküm altına alınmasıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.