Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/14582
Karar No: 2010/2067
Karar Tarihi: 18.02.2010

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2008/14582 Esas 2010/2067 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2008/14582 E.  ,  2010/2067 K.

    "İçtihat Metni"

    .....
    Davacı ...... Başkanlığı vekili, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu yaşamını yitiren sigortalının hak sahiplerine yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan zararın, 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesi hükmü gereğince davalı işverenden rücuan tazminini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü yönünde karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre; davacı Kurum vekilinin tüm, davalı vekilinin ise, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (dış tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 23.11.2006 gün ve 2003/10 Esas - 2006/106 Karar numaralı kararı ile 26’ncı maddedeki “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere” ibarelerinin Anayasaya aykırılık nedeniyle iptaline karar verilmiştir. Anayasa’nın 153’üncü maddesine göre, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının, Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesi ve giderek elde bulunan ve kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanmasının zorunlu olması; iptal kararının Resmi Gazetede yayımlandığı 21.03.2007 gününden sonra Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 76’ncı maddesi uyarınca yürürlükteki kanunları uygulamakla yükümlü bulunan mahkemelerin ve Yargıtay’ın yürürlükten kalkan bir yasa maddesine dayanarak inceleme yapma ve karar verme yetkilerinin bulunmadığının kabulünün doğal bulunması; 26’ncı maddedeki anılan ibarelerinin iptali ile Kurumun rücu hakkının, kanundan doğan, kendine özgü, sigortalı veya hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, ilk peşin değerli gelirlerin; tazmin sorumlularının kusuruna karşılık gelen tutarıyla sınırlı şekilde hüküm kurulması gereklidir.
    Bu bağlamda hemen belirtmek gerekir ki; 506 sayılı Kanun uyarınca açılan rücuan tazminat davalarına ilişkin olarak süregelen uygulamada olduğu gibi, maddi zarar (dış tavan) hesabı yapılması gerekmediği gibi; tazmin sorumlusunun sigortalıya veya hak sahiplerine yapmış olduğu her türlü ödemenin Kurumun rücu alacağından düşülmesine imkan bulunmadığıda göz önünde tutulmalıdır. Zira, bu tür rücu davaları Anayasa
    ........


    Mahkemesi’nin iptal kararından önce halefiyet esasına göre açılmakta iken, iptal kararından sonra kanundan doğan bağımsız rücu alacağına dönüşmüş olup, yasa maddesi bu haliyle yorumlandığında peşin sermaye değerli gelirlerde oluşan artışların istenilemeyeceği sonucuna ulaşılacağında kuşku ve duraksamaya yer yoktur.
    İnceleme konusu dava yönünden; Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile ortaya çıkan bu maddi ve hukuki olgular ile, davalının %50 oranındaki kusur ve sorumluluk durumu göz önünde bulundurulduğunda; hak sahiplerine bağlanan gelirlerin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerlerini hatalı belirleyen bilirkişi raporunun mahkemece karara dayanak kılınarak, fazla rücu alacağının hüküm altına alınması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 438’inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    S O N U Ç : Hüküm fıkrasında yer alan sözcüklerin çıkartılarak yerine;
    “1-) Davanın kısmen kabulüne; 66,05 TL. cenaze gideri karşılığının 10.04.2002 tarihinden; eş yönünden 3.950,90 TL., çocuk yönünden 1.381,60 TL. ölüm gelirinin de 11.08.2003 tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine,
    2-) Taraflar vekil ile temsil olunduklarından, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince belirlenen 648,00 TL. avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine, 714,00 TL. avukatlık ücretinin de davacı Kurumdan alınarak davalıya verilmesine,
    3-) 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince belirlenen 291,55 TL. karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
    4-) Yargılamada harcanan 176,05 TL. giderden, tarafların haklılık payları göz önünde bulundurularak takdiren 84,00 TL.sinin davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine ve kalan giderin davacı Kurum üzerinde bırakılmasına,” sözcüklerinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 18.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.



    ......



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi