Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/29145
Karar No: 2020/5351
Karar Tarihi: 02.06.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/29145 Esas 2020/5351 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, Sağlık Bakanlığı'na bağlı bir hastanede kasap kadrosunda çalıştığını ve işten ayrıldıktan sonra kıdem tazminatı, fazla çalışma ve genel tatil çalışması yaptığı iddiasıyla alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı ise davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve davacının fazla çalışma ücreti alacağına ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğunu belirtmiştir.
Yargıtay, dosyadaki yazılara ve delillere göre, davalı Sağlık Bakanlığı'nın temyiz itirazlarının yerinde olmadığına karar vermiştir. Ancak, fazla çalışmanın ispatı konusunda işçinin imzasını taşıyan bordronun sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğinde olduğunu ve iş yeri kayıtlarıyla ya da tanık beyanlarıyla ispatlanabileceğini belirtmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Yargıtay, davacının sağladığı tanık beyanlarıyla fazla çalışma ücreti talebinin kabul edilmesinin hatalı olduğuna karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- 4857 sayılı İş Kanunu'nun 68. maddesi (Fazla Çalışma Süreleri)
(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/29145 E.  ,  2020/5351 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı bakanlığa bağlı ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 01/04/2012-27/10/2014 tarihleri arasında kasap kadrosunda çalıştığı, 15 yıl 3600 gün şartını tamamlayarak bu sebeple işten ayrıldığı, fazla çalışma ve genel tatil çalışması yaptığı iddiası ile kıdem tazminatı, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı Sağlık Bakanlığı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe :
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı Sağlık Bakanlığının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacının fazla çalışma ücreti alacağının bulunup bulunmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
    Somut olayda, davacı 07.00-15.00 saatleri arası haftanın 6 günü çalışıp ertesi günün yemeklerinin hazırlanması amacıyla 2 saatten az olmamak üzere fazla çalışma yaptığını iddia etmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, işverene karşı davası olan ve kendisinin saat 12.00’de işe başladığını beyan eden davacı tanığı...ile yine işverene karşı davası olan davacı tanığı...’nın beyanlarına göre davacının haftanın 2 günü 03.00-15.00 saatleri arasında, haftanın 4 günü 07.00-15.00 saatleri arasında çalışarak haftalık 4 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti hesaplanmıştır.
    Davacının saat 03.00’de işe başladığı yönünde bir iddiası bulunmadığı halde tanık beyanlarına göre davacının haftanın 2 günü saat 03.00’de işe başladığının kabul edilmesi talep aşımı mahiyetindedir. Tanık beyanlarına göre saat 15.00’e kadar olan çalışma esas alınarak yapılan hesaplamaya da davacının bir itirazı olmamıştır. O halde davacının haftanın 6 günü 07.00-15.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilmelidir.
    Dosya kapsamından, davalı işyerinde 07.00-15.00 saatleri arasında haftanın 6 günü çalıştığı anlaşılan davacının ispatlanamayan fazla çalışma ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerekir iken, davacı ile aynı mahiyetle davaları bulunan salt husumetli tanık beyanlarına itibarla söz konusu alacak talebinin hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, 02/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi