15. Ceza Dairesi 2015/3435 E. , 2018/2680 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun beraatlarına ilişkin hükümler, katılanlar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Arkadaş olan suça sürüklenen çocuk ile sanık ...’un facebookta başka bir şahıs tarafından tutturulan ve resmi yayınlanan iddaa kuponlarını gördükleri, bu resimden kupon numaralarını alarak iddaa bayiliği yapan katılan ...’un iş yerine giderek, kardeş olduklarını, oynadıkları iddaa kuponunu annelerinin çamaşır makinesinde yıkadığını, bu nedenle kuponların ellerinde olmadığını, kupon numaralarını vererek ödeme yapmasını istedikleri, katılan ...’un kupon olmadan ödeme yapamayacaklarını söylemesi üzerine iş yerinden ayrıldıkları, daha sonra ise suça sürüklenen çocuğun annesi ve babası olan... ve .... ile birlikte katılana ait iş yerine tekrar geldikleri, sanık ...’ın kuponları yanlışlıkla yıkadığını, eşi olan diğer sanık ...’in de kendisinin asker olduğunu söyleyerek katılan ...’ta güven oluşturdukları, bunun üzerine katılan ...’un sanık ...’ın kimlik fotokopisi üzerine iddaa kuponlarının numarasını yazıp, sanık ...’ın imzasını aldığı ve kupon asıllarını görmeden 320 TL ödemeyi sanık ...’a yaptığı, alınan bu paranın sanıklar... ve...ile suça sürüklenen çocuk arasında paylaşıldığı, bir süre sonra gerçekte iddaa kuponunu tutturan şahsın kupon bedelini tahsil edememesi üzerine katılan ...’ne durumu şikayet etmesi üzerine sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun gerçekte kupon tutturmadıklarının ortaya çıktığı ve katılan ...’un bayiliğinin iptal edildiği, daha sonra sanık ...’ın posta havalesi ile katılan ...’a 320 TL’yi iade ettiği, bu surette sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda,
1) Katılan ... vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde,
Suçtan zarar görenin diğer katılan ... olması karşısında atılı suçtan doğrudan zarar görmeyen ...’nün davaya katılma ve hükmü temyiz hakkının bulunmadığı, usulsüz olarak verilen ve hukuken geçerli olmayan katılma kararının hükmü temyiz yetkisi vermeyeceği anlaşılmakla, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2)Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik, katılan ... vekili tarafından yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanık ve suça sürüklenen çocuğun eyleminin aldatma özelliğinden yoksun, basit yalan niteliğinde olması nedeniyle hile boyutuna ulaşmadığının anlaşılması karşısında, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında verilen beraat hükümlerinde her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan ... vekilinin suçun yasal unsurlarının gerçekleştiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükümlerin ONANMASINA,
2)Sanıklar... ve ...hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik, katılan ... vekili tarafından yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/10/1978 tarih ve 2/324-350 sayılı kararında belirtildiği üzere; vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasının değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedinin esas alındığı ve taraflara yükletilecek avukatlık ücretinin her dava için ayrı ayrı tayinini öngördüğü, buna göre, ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin de ayrı ayrı tayin ve takdiri mümkün bulunmaması karşısında, kendilerini aynı vekille temsil ettiren ve beraatlerine karar verilen sanıklar... ve ...lehine tek bir vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, ayrı ayrı vekalet ücreti takdirine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 1. bendinin, 2 ve 3. paragraflarının çıkartılarak, yerine "kendilerini aynı vekille temsil ettiren sanıklar... ve ...lehine, karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5.maddesi gereğince, takdir edilen 2.640 TL"nin Hazineden alınarak sanıklara verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.