15. Ceza Dairesi 2016/2597 E. , 2018/2684 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından, sanık hakkında verilen beraat hükümleri katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
... İletişim Hizmetleri şirketinin yetkilisi olan sanık ... ile aynı iş yerinde saha sorumlusu olarak çalışan sanık ...’ın, suç tarihinde müşteki ...’in bilgisi ve rızası dışında, katılan ... gsm operatöründen, müşteki adına suça konu 19 adet gsm hattı için sahte abonelik sözleşmesi düzenleyip, sözleşmeyi ilgili operatöre göndererek hatların açılmasını sağladıkları, bu hatlar nedeni ile oluşan toplam 9.656,81 TL tutarındaki borcun katılan şirkete ödenmediği, bu surette sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda;
1)Sanık ... tarafından suça konu telefon hatlarının müşteki tarafından açtırıldığına ilişkin savunması ve suça konu telefon hatlarının kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmış ise kimin tarafından kullanıldığı, kullanan kişilerin sanıklar veya müşteki tarafından tanınıp tanınmadığı hususunda her hangi bir inceleme yapılmaması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakamayacak şekilde tespiti bakımından, öncelikle katılan ... şirketinden suça konu telefon aboneliklerine yansıtılan borçların hangi kalemden kaynaklandığının sorulması, telefon görüşmelerinden kaynaklandığının bildirilmesi halinde ise suça konu telefon hatlarına ilişkin HTS kayıtlarının getirtilerek incelendikten sonra sıklıkla görüşme yapılan numaraların kullanıcılarının tanık sıfatıyla dinlenerek sahte belge ile alınan hatları kimin kullandığı ile sanıklar veya müşteki ile yakınlıklarının bulunup bulunmadığının ve ayrıca anılan sözleşmelere irtibat numarası olarak yazılan ... numaralı hattı kim tarafından kullanıldığının da araştırılarak, hattın kim tarafından kullandığının tespit edilmesi halinde bu kişinin de beyan, yazı ve imza örneklerinin alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile nitelikli dolandırıcılık suçundan yazılı şekilde hüküm verilmesi,
2)Yukarıda eksik belirtilen hususlar incelendikten sonra, suça konu telefon hatlarının kullanımına ilişkin her hangi bir delil elde edilememesi halinde ise, sanıkların çalıştığı iş yerinde müştekinin kimlik bilgileri kullanılarak telefon hatları alındığı iddiası ile açılan davada, sözleşmelerin sanıkların yetkilisi olduğu ve çalıştıkları iş yerinde düzenlendiği, imzaların müştekiye ait olmadığı ve müştekinin imzası esas alınarak taklit edilmek suretiyle atıldığının tespit edildiği ve menfaatin sanıklara ait olduğu, bu nedenle suçun sübut bulduğu gözetilerek; 19/02/2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 63. maddesinin l0. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılmaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz.” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme gereğince, sanıklara ön ödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.