Esas No: 2019/261
Karar No: 2022/2338
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/261 Esas 2022/2338 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen Ceza Dairesi kararında, bir kişi hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu ve bu hükmün onandığı belirtilmiştir. İftira suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ise, sanığın başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanarak kolluk görevlisine beyanda bulunması nedeniyle TCK'nın 206. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği, TCK'nın 268. maddesi kapsamında suç unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Kararda ayrıca, TCK'nın 53. maddesi ve Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 7242 sayılı Kanun'un 10. maddesinde yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilebileceği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri;
- TCK'nın 53. maddesi: \"Hükümden sonra yapılan düzenlemelerin infazı\"
- Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarihli kararı: \"Uyuşturucu madde ticareti suçlarındaki ceza hükmünün anayasaya aykırılığı\"
- 7242 sayılı Kanun'un 10. maddesi: \"Uyuşturucu madde ticareti suçlarında ceza sürelerinde indirim\"
- TCK'nın 206.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ANKARA 12. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : a) Uyuşturucu madde ticareti yapma (Sanık ... hakkında)
b) İftira (Sanık ... hakkında)
Hükümler : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
, ..., ... ve ... tebliğnamede sanık olarak gösterilmişler ise de; sanıklar hakkındaki beraat hükümlerine yönelik temyiz talebi bulunmadığından inceleme dışında tutulmuşlardır.
A) Sanık ... hakkında “Uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak; hükümden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ve 7242 sayılı Kanun'un 10. maddesinde yapılan değişikliklerin, infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilmiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkında “İftira” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK.nın 268. maddedeki suçun oluşması için öncelikle, fail tarafından işlenen bir suçun bulunması gerekmektedir. Başka deyişle iftira suçunun aksine, bu madde bakımından gerçek bir suçun işlenmesi ve bu suçun faili ile 268. maddedeki eylemin failinin aynı kişi olması zorunludur.
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen ve kesinleşen beraat kararı karşısında hukuken sanığın işlediği bir suç bulunmadığının kabulünde zorunluluk bulunduğu halde kolluk görevlisine (düzenlenecek bir belgeye esas olarak) beyanda bulunurken, başkasına ait kimliği veya bilgileri kullanma eylemi TCK'nın 268. maddesinde düzenlenen suçu değil, TCK'nın 206. maddesinde düzenlenen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun şüphelisi olarak yakalanması üzerine hakkında soruşturmaya başlandığı sırada kimliğini mağdur ... olarak beyan eden sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan dava açıldığı, bu suçtan beraat ettiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmakla; kesinleşen beraat kararı karşısında sanığın "işlediği bir suçtan" söz edilemeyeceği cihetle TCK.nın 268. maddesinde tanımlanan suçun unsurları oluşmayıp sanığın TCK'nın 206. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği halde yazılı gerekçe ile başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
2- Kabule göre; tekerrüre esas alınan Gölbaşı (Kapatılan) 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/01/2013 tarih, 2012/446 esas ve 2013/46 karar sayılı mahkûmiyet hükmünün uzlaşma kapsamındaki suçlardan olduğu ve uzlaşma nedeniyle düşme kararı verilerek kesinleştiği anlaşıldığından, bu ilamın tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA,
01/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.