Esas No: 2021/10747
Karar No: 2022/2344
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/10747 Esas 2022/2344 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Konya 17. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın sonucunda, sağlık için tehlikeli madde temini suçundan sanık hüküm giymiştir. Ancak, sanığın hukuki durumuna ilişkin bazı eksiklikler nedeniyle dosya yeniden değerlendirilecek ve hüküm BOZULACAKTIR. Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK'nın 194. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının \"6 aydan bir yıla kadar hapis cezası\" olarak belirlendiği, basit yargılama usulünün uygulanması durumunda mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir. Ayrıca, 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanununun 7. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendindeki idari para cezası ile birlikte, çocuğun sağlığının tehlikeye sokulması halinde, 4250 sayılı Kanunun 7. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendindeki idari para cezası ile birlikte, ayrıca 5237 sayılı TCK'nın 194. maddesinde öngörülen cezaya hükmolunması gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : KONYA 17. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Sağlık için tehlikeli madde temin etme
Hüküm : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Hükmün açıklanmasının şartlarının oluştuğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hüküm tarihinden önce 11/06/2013 tarihinde yürürlüğe giren 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen 6. maddesinin 3. fıkrası yollamasıyla 7. maddesinin 2. fıkrasına göre, 18 yaşını doldurmamış kişilere alkollü içki satılması veya sunulması sonucunda;
a) Çocuğun sağlığının tehlikeye sokulması halinde, 4250 sayılı Kanunun 7. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendindeki idari para cezası ile birlikte, ayrıca 5237 sayılı TCK'nın 194. maddesinde öngörülen cezaya hükmolunması,
b) Çocuğun sağlığının tehlikeye sokulmaması halinde ise 4250 sayılı Kanunun 7. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi gereğince münhasıran idari para cezası verilmesi,
Gerektiğinden, sanığın hukuki durumunun buna göre tayin ve takdirinin yerine eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kabule göre;
2- Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK'nın 194. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "6 aydan bir yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 karar sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; "mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 01.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.