Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/400
Karar No: 2010/7264
Karar Tarihi: 18.03.2010

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2010/400 Esas 2010/7264 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2010/400 E.  ,  2010/7264 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA :Davacı, ihbar ve kötüniyet tazminatı, fazla mesai ile ulusal bayram
    Alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, davayı görev yönünden reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; davalı işyerinde eğitmen olarak çalıştığını, haklı bir neden olmadan iş sözleşmesinin fesih edildiğini belirterek kötü niyet tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti ve genel tatil çalışma ücreti talep etmiştir.
    Davalı; davacı ile aralarında iş sözleşmesi ilişkisi bulunmadığını, davacının lisanslı sporcu olduğunu, kulübünün ricası üzerine şirket tesislerinde antrenman yapmasına izin verildiğini, bir bayan üyeye karşı yaptığı uygunsuz hareketler sebebiyle tesisten uzaklaştırıldığını savunmuştur.
    Mahkemece; davacının sporcu olduğu, 4857 SY.nın 4/g maddesi uyarınca iş yasası kapsamında kalmadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
    Uyuşmazlık davacının sporcu sayılıp sayılmayacağı ve işçinin İş Kanunu kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınmalıdır. İş mahkemelerinin görev alanını hakim, tarafların iddia ve savunmalarına göre değil, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 1. maddesini esas alarak belirleyecektir.
    İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde iş davalarına bakmak üzere bir asliye hukuk mahkemesi görevlendirilir. İş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesine açılan dava "iş mahkemesi sıfatıyla" açılmamış ise, mahkeme görevsizlik kararı veremez. Bu durumda, asliye hukuk mahkemesi ara kararı ile "iş mahkemesi sıfatıyla " baktığını belirterek davaya bakmaya devam eder.
    İşçinin İş Kanunu kapsamında kalmaması halinde iş mahkemesine açılan davada, dava dilekçesinin görev nedeni ile reddi ve davanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Davanın esastan reddi usule aykırı olacaktır.
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 4. maddesinin 1. fıkrasının g bendi uyarınca, “sporcular” hakkında bu kanun hükümleri uygulanmaz.
    Sporcular, kulüplerinin (işverenlerinin) gösterdiği yerlerde tespit edilmiş çalışma saatlerine tâbi olarak ve işverenin emir ve gözetimi altında antrenman ve müsabakalar yaptıkları ve karşılığında da önceden kararlaştırılmış bir ücret aldıklarına göre kulüpleri ile bağları iş sözleşmesine dayanmaktadır. Faaliyetin sporla ilgili oluşu sporcu ile kulüp arasındaki bağın iş ilişkisi sayılmasına engel oluşturmaz.
    Federasyon ile kulüp, federasyon ile hakem, sporcu, teknik direktör, antrenör, idareci ve benzeri spor elemanları, kulüpler ile sporcu, antrenör, idareci ve benzeri spor elemanları ve kulüpler arasında çıkan uyuşmazlıklar için federasyonun kendi özel yasalarında veya hukuk talimatlarında özel kurullar ve tahkim şartı benimsenmiştir. Bu nedenle sporcu, antrenör gibi, kimselerin işverenleri olan kulüplerle ilgili uyuşmazlıklarda öncelikle bağlı olduğu federasyonun kurullarına başvurması gerekmektedir.
    Spor; kişisel veya toplu oyunlar biçimde yapılan, genellikle yarışmaya yol açan, bir takım kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümü olarak tanımlanabilir. Yapılan açıklama ışığında kısaca sporcu sporla uğraşan kişidir.
    Antrenör, gerekli bilgiyi bilim ışığında sporcunun başarısı için kullanan daha sonra bu bilgileri spor becerileri ve strateji ile birleştiren kişidir.
    Teknik direktör ise, eğitim sonucu aldığı teknik bilgileri sporcunun ve doğal olarak çalıştırdığı takımın başarısı için kullanan daha sonra bu bilgileri spor becerileri, strateji ve eğitici kimliği ile birleştiren ve antrenör ve yardımcıları aracılığı ile uygulatan, eğiten, bu anlamda direktif veren kişidir.
    Yukarda ki tanımlar ışığında sporla doğrudan uğraşan sporcu ve antrenörün İş Kanunu kapsamında kalmadığı açıktır. Ancak aktif görevi daha çok direktif vermek olan ve takımı başarıya ulaştırma görevi de bulunan teknik direktörün sporcu sayılmaması ve İş Kanunu kapsamında bir işçi olarak kabul edilmesi gerekir. Bu nedenle teknik direktör ile kulübü işveren arasındaki iş sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarının iş mahkemesinde görülmesi gerekir. İş güvencesi hükümleri dışında, İş Kanunu’nda işçilik alacakları ile ilgili tahkim şartı öngörülmediğinden, teknik direktör ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların çözümü için, açık yasa düzenlemesi dışında bağlı bulunduğu federasyonun yönetmelik veya genelge ile özel hukuk kurulu ve tahkim kurulu öngörmesi, iş mahkemesinin görevini ortadan kaldırmayacaktır.
    İster özel hakem, isterse genel mahkemede görülsün sporcu veya antrenör ile kulübü arasında alacaklarla ilgili uyuşmazlıkta İş Kanunu hükümlerinin uygulanması olanağı bulunmamaktadır. Ancak teknik direktör, idareci, masör ve benzeri elemanlar ile kulüpleri arasında çıkan uyuşmazlıklarda, bağlı bulundukları federasyonun özel hükümleri dışında İş Kanunu hükümlerinin uygulanmasına engel bir durum yoktur.
    Somut olayda, davacı eğitmen olarak davalı şirkette ücret karşılığı fitness hocalığı ve yüzme hocalığı yaptığını iddia etmektedir. Dosya içeriğine göre davacı dava dışı Pamuk Spor Kulübü Derneğinin lisanslı sporcusudur. Davacı, eğitmenlerin aynı zamanda spor kulübünün lisanslı sporcusu olduğunu belirtmektedir. Davalı ise davacı ile aralarında eğitmen ilişkisi bulunmadığını savunmaktadır. Taraflar dilekçelerinde tanık deliline de dayanmışlardır. Buna göre davaya konu hukuki ilişkinin açıklığa kavuşması için tanıklar
    dinlenmeli, davacının ücret karşılığı eğitmen olarak çalışıp çalışmadığı araştırılmalı, tarafların gösterecekleri diğer deliller ile birlikte bir değerlendirmeye tabi tutularak davacının iş sözleşmesi ile çalışıp çalışmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18/03/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi