3. Hukuk Dairesi 2014/7525 E. , 2014/15432 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2013
NUMARASI : 2013/115-2013/709
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili ile davalının, gayrimenkul alım satımı konusunda anlaştıklarını bu satışın gerçekleştirilmesi için gayrimenkul satış cayma protokolü imzaladıklarını; protokol gereğince cayma akçesinin 13.12.2012 tarihinde ödendiğini, davalıya güvenen müvekkilinin bazı mal varlıklarını elden çıkardığını, 300.000,00 TL değerindeki evlerini 260.000,00 TL ye satmak için 10.11.2012 tarihinde sözleşme yaptığını, karşı tarafın protokol hükümlerine aykırı davrandığını öğrendiklerini; müvekkilinin manen çöktüğünü ileri sürerek; 20.000,00 TL manevi tazminat ile 20.000,00 TL cayma bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; davacının sözleşmeye taraf olmadığını, 13.11.2012 tarihli protokolde kararlaştırılan cayma akçesinin ödenmediğini, 11.12.2012 tarihinde sözleşmenin feshine ilişkin noterden uyarının gönderildiğini, aylar boyu oyalandığını, müvekkilinin mağdur olduğunu, davacının halen aynı adreste olduğunu, bahsedilen konutun satışının yapılıp yapılmadığının da kesin olmadığını, evlerinin satılmış ise zararlarının olmadığını, davacı tarafın bireysel emekliliğini belgeleyemediğini savunup; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece Gayrimenkul satış cayma tazminatı protokolü başlıklı belgenin incelendiği, tarafların E. S.. ve K.. E.. olduğu, bu kişiler arasında cayma hususunun kurallara bağlandığı, davacının cayma protokolünde imzasının olmadığı, eşi E. S..tarafından protokolün imzalandığı; dolayısıyla, davacının aktif husumet ehliyeti olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, gayrimenkul satış cayma protokolü uyarınca, cayma bedelinin ve satış vaadine uyulmaması nedeniyle uğranılan manevi zararın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda, dosya kapsamına göre; "10.11.2012 tarihli ve 13.11.2012 tarihli iki ayrı protokolün yer aldığı, 10.11.2012 tarihli protokolde davacının eşinin adının ve imzasının mevcut olduğu, 10.000 TL cayma akçesinin 13.11.2012 tarihinde verileceğinin kararlaştırıldığı; 13.11.2012 tarihli protokolde davacının eşinin adı ile imza kısmında davacının adının yer aldığı, 13.11.2012 tarihli protokolde 10.000,00 TL cayma akçesinin verildiği ibaresi ile satıcının tek taraflı vazgeçerse aldığı bedelin iki katı 20.000,00 TL tutarı alıcıya ödeyeceğini rücu kabul ve taahhüt etmiştir." ibaresinin yer aldığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık konusu taşınmazın, 10.12.2012 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye tapuda satışının yapılarak davalı tarafça devrinin sağlandığı anlaşılmış olup; davacı tarafın, 13.11.2012 tarihli protokole göre eldeki davayı açtığı gözönüne alındığında; davacı tarafın, aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş; davacının aktif husumet ehliyetinin olduğu kabul edilerek, taraflarca gösterilen delillerinin toplanması, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek davanın esasına yönelik hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.