Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5912
Karar No: 2019/1661
Karar Tarihi: 12.03.2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/5912 Esas 2019/1661 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2018/5912 E.  ,  2019/1661 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili 18.01.2008 tarihli dava dilekçesiyle; ... köyünde bulunan çekişmeli taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına gerçekleştiğini iddia ederek, taşınmazın davacı adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 19.12.2012 tarih, 2012/9173-14662 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında: ""Mahkemece davacı yararına imar, ihya ve zilyedlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddi yolunda hüküm kurulmuşsa da yapılan  araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
    Şöyle ki; başlangıçta dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine yönelik olarak açılmıştır. Ancak, dava tarihinden önce 2006 yılında yörede imar uygulaması yapıldığı ve fen bilirkişi raporunda taşınmazın (A) harfi ile işaretli 311 m2 bölümünün, 129 ada 1 sayılı Hazine adına tapuda kayıtlı imar parseli içinde; (B) harfi ile işaretli 212 m2 bölümünün imar paftasında yol olan yerde; (C) harfi ile işaretli 504 m2 bölümünün, 130 ada 1 sayılı imar parselinde; (D) işaretli 2.07 m2 bölümünün de, ... ve Hazine adına kayıtlı 130 ada 2 sayılı imar parseli içinde kaldığı anlaşılmaktadır. 130 ada 1 sayılı parselin tapusu getirtilmemişse de, diğer parsel maliki ... mahkemece davaya dahil edilmiştir.
    Açıklanan bu duruma göre, davanın tapu iptali ve tescili davası olduğunun kabulü ile imar tapularının oluştuğu 2006 yılına kadar zilyedlikle taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerekmektedir. İşte, mahkemece bu konuda yapılan araştırma hükme yeterli değildir.
    Uzman bilirkişi tarafından taşınmazın kesinleşen orman sınırı dışında kaldığı doğru olarak belirlenmişse de; memleket haritasındaki konumu yöntemince belirlenmemiş, tarihi belirtilmeyen memleket haritası üzerinde kadastro paftası ile çakıştırılmadan yapılan işaretlemede taşınmaz açık renkli orman sayılmayan alanda gösterilmiştir. Bundan ayrı, yerel bilirkişiler taşınmazın zaman zaman sel baskınına maruz kaldığını bildirmelerine karşın, jeolog bilirkişiden taşınmazın dereye veya çaya göre olan konumunu gösteren, halen taşkın sahası içinde olup olmadığını açıklayan rapor alınmamış ve bitişik komşu ... taşınmazının da davaya konu olduğu anlaşıldığı halde, ilgili dava dosyası getirtilip incelenmemiştir.
    O halde, öncelikle; 130 ada 1 sayılı imar parseline ait tapu kaydı getirtilmeli, maliki davaya dahil edilmeli, daha sonra yeniden yapılacak keşifte, davanın açıldığı 2008 yılından geriye doğru 20 yıl önceki ve daha eski tarihlerdeki kullanım durumu ve tasarruf sınırlarının belirlenmesi için hem 1980"lı yıllara ait, hem de yöreye ait en eski tarihli memleket haritaları ve bunların yapımına esas alınan hava fotoğrafları getirtilerek, hava fotoğrafları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenmeli, sözü edilen harita ve hava fotoğrafları ile hem 1953 yılında yapılan arazi kadastro paftası, hem de 2006 yılında düzenlenen imar paftası birbiri üzerine aplike edilerek taşınmazların niteliği, konumu ve kullanım durumu anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmeli ve keşfi izlemeye elverişli ayrı ayrı renklerle hazırlanan müşterek kroki düzenlettirilmeli, bu şekilde yapılacak inceleme sonucu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun anlaşılması halinde, jeolog bilirkişiden taşınmazın yakındaki akarsuya göre olan konumunu ve halen taşkın sahasında olup olmadığını gösteren rapor alınmalı, ziraat bilirkişiden de taşınmaza ait fotoğraflarda görülen taşlık yapının tarım arazisi niteliğini ortadan kaldırıp kaldırmadığı, sürdürülen zilyedliğin ekonomik amaca uygun olup olmadığı konusunda rapor alınmalı, bitişikteki ... taşınmazının dava konusu edildiği dava dosyası ve varsa diğer dosyalar getirtilmeli, 1953 yılında düzenlenen paftaya göre taşınmaza komşu olan eski 92 (yeni 103 ada 1) 93 numaralı kadastro parselerine ait kadastro tespit tutanakları ve varsa dayanağı kayıt ve belgeler getirtilip incelenmeli, bundan sonra toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek taşınmazın zilyedlikle kazanılacak yerlerden olup olmadığına ve kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğine karar verilmelidir"" gereğine değinilmiştir.
    Bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü ile, ... ilçesi, ... mevkiinde kain 129 ada 1 parselin 13.03.2014 tarihli fen bilirkişisinin raporuna ekli (B) harfi ile gösterilen 311,74 m2"lik kısmın, 130 ada 1 parselin aynı krokide (D) harfi ile gösterilen 504.63 m2"lik kısmının, 130 ada 2 nolu parselin aynı krokide (E) harfi ile gösterilen 2.07 m2"lik kısmın davalı Hazine adına olan hisseden iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından vekalet ücreti yönünden ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1944 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu ile 1975 yılında yapılmış ve kesinleşmiş 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu 1953 yılında kesinleşmiş, daha sonra 1999 yılında 2859 sayılı Kanuna göre pafta yenileme çalışması yapılmıştır. Taşınmaz, 1953 yılında düzenlenen paftada "... Ormanı" yazılı yerde bulunmaktadır.
    Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır şöyleki;
    Taraf teşkili, davanın görülebilme koşullarından olup, mahkemece re"sen (kendiliğinden) yapılması gereken işlemlerdendir. Ancak somut olayda mahkemece 129 ada 1 parsel, 130 ada 1 parselin ve 130 ada 2 parsel nolu taşınmazlar hakkında karar verilmişse de, dava konusu taşınmazların malikleri ve taşınmazların tapu kaydında şerh sahiplerine husumet yöneltmeden dava açıldığı ve mahkemece davaya katılımları sağlanmadan, husumet yaygınlaştırılmadan yokluklarında davanın görülüp sonuçlandırıldığı, yine 6360 sayılı Kanun gereğince dava konusu taşınmazların bulunduğu ... köy tüzel kişiliği kaldırılmış olup, köyler mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katıldıklarından ... İlçe Belediye Başkanlığı ve çekişmeli taşınmazın sınırları içinde bulunduğu Büyükşehir Belediye Başkanlığı dahil edilmeden davaya devamla hüküm kurulduğu anlaşılmakla verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır.
    O halde, mahkemece dava konusu taşınmazların davada taraf olmayan tapu kaydı malikleri, irtifak hakkı sahipleri ve icra dosyalarında haciz alacaklıları ile 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, davalı taşınmazların idari sınırları içinde bulunduğu ... İlçe Belediye Başkanlığı ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya katılımı sağlanarak taraf teşkili sağlanmalı husumet yaygınlaştırılmalı, açılan davaya 2018/5912 - 2019/1661
    karşı diyecekleri sorulmalı kendilerine savunma hakkı verilerek tarafların ileri sürecekleri delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Belirtilen hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi