Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/5011
Karar No: 2013/7617
Karar Tarihi: 10.12.2013

Bilinçli taksirle yaralama - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2013/5011 Esas 2013/7617 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2013/5011 E.  ,  2013/7617 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No: 1 - 2013/11670
    MAHKEMESİ : Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO: 12/10/2012, 2012/102 (E) ve 2012/185 (K)
    SUÇ : Bilinçli taksirle yaralama

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    1- Katılanlar vekilinin yüzüne karşı 12.10.2012 tarihinde verilen kararı bir haftalık yasal süresinden sonra 22.11.2012 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, katlanlar vekilinin süresinden sonra yapmış olduğu temyiz talebinin CMUK.nun 317.maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
    2- Suç tarihinde 7 yaşında olan maktül Kasım"ın, 24.05.2005 günü öğleden sonra arkadaşları Eren ve İbrahim ile birlikte misket oynadıkları sırada sanığın da kendilerinin yanına geldiği ve onlarla beraber oynadığı, maktülün, saat:18.00 sırasında evinden 1 adet tandır ekmeği alarak "inek sağmakta olan annesinin yanına gittiğini söyleyerek" evden ayrılmasından sonra kendisinden haber alınamadığı, aynı gece yapılan küçüğü arama çalışmalarına katılan ve maktül ile misket oynarken görülen sanıktan şüphelenildiği ve metruk haldeki evinde yapılan incelemede evinin giriş kapısı eşiğinde ve girişe göre soldaki odada kan lekesi ve yerlerde su birikintileri görülmesi ve yine evde kanlı battaniye ve havlu görülmesi üzerine 25.05.2005 günü saat:17.30"da yakalandığı, yakalandığında "birlikte balık tuttukları sırada maktülün ayağının kaydığını ve Murat Nehrine düşerek suda kaybolduğunu" bildirdiği, aynı gün saat: 20.30"da kendisine yaptırılan ve kamera kaydı da yapılan yer gösterme işlemi sırasında "maktülün ayağının kayması nedeni ile düştüğünü" tekrarladıktan sonra aynı işlemin devamında "maktülden balık istediğini, maktülün balık tutarsa verebileğini tutamazsa veremeyeceğini söylemesi üzerine tartıştıklarını, tartışmanın büyümesi nedeni ile kendisini suya itelediğini, iteleme sırasında maktülün kendisinin kazağının kol kısmını sağ eli tuttuğunu, kendisinin kolunu çekip itelemeye devam ettiğini, maktülün suya düştüğünü ve sudan çıkamadığını, kendisini maktülden kurtarması ile geriye doğru çamura düştüğünü, çeşmede elbiselerini temizlediğini, kimse şüphelenmesin diye maktülü arama çalışmalarına katıldığını" ikrar ettiği, bu yer gösterme işlemi sırasında çevredeki ayak izlerinin sanığa ait olduğunun belirlendiği, aynı gün saat: 21.00"de evine bakıldığında sağ kolunun alt kısmı sökük kazağın bulunduğu ve 26.05.2005 tarihinde saat: 11.30"da hakları usulüne uygun olarak anlatılmak sureti ile alınan ifadesinde "avukat istemediğini" beyan ederek aynı ikrarını devam ettirdiği, sanığın evindeki havlu ve battaniyelerdeki kanın kendisine ait olduğunun belirlendiği, yerdeki ve eşikteki kanların DNA analizine cevap vermediği, maktülün 31.05.2005 tarihinde sanığın gösterdiği yerden yaklaşık 200 metre ilerde Murat Nehrinin kenarındaki taşlık alanda gövdesinin üst kısmı taşlar üzerinde alt kısmı su içinde olacak vaziyette bulunduğu, Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesinde kesin ölüm nedeninin suda boğulmaya bağlı mekanik asfıksi olarak belirlendiği olayda;
    İfade alma ve yer gösterme işleminin yapıldığı tarih itibari ile müdafii bulundurulmasının zorunlu olmaması, sanığın diğer hakları ile beraber müdafii isteme hakkının usulüne uygun olarak açıklanması, ikrarının evinde bulunan kazaktaki sökük yerleri, olay yeri yakınında ki ayak izleri ve ve ifade tarihi itibari ile akibeti belli olmayan maktülün olay yerinin yaklaşık 200 metre ilerisinde suda boğulmuş vaziyette bulunması hususları bir arada değerlendirildiğinde, sanığın maktülü suya kasten iteklediği ve mevsim şartları ve olay yerinin yapısından kaynaklanan suyun akış şiddeti nedeni ile ölümünün mutlak olduğu anlaşıldığı halde, kasten çocuğu öldürme suçundan cezalandırılması yerine, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek bilinçli taksirle yaralama suçundan hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin sair temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), sanık hakkındaki hüküm aleyhine temyiz bulunmadığından CMUK.nun 326/son maddesi gereğince sanığın ceza miktarı itibari ile kazanılmış hakkının korunmasına, 10/12/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi