3. Hukuk Dairesi 2014/8090 E. , 2014/15520 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 17.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2013
NUMARASI : 2010/368-2013/563
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kurum tarafından müvekkilinin kullanmış olduğu 5867453 nolu tesisatla ilgili kaçak tutanakları tanzim ettiğini, tahakkuk edilen faturanın fahiş olduğunu, iki katı oranında bedel tahakkuku yapıldığı ve buna %18 KDV eklendiğini belirterek, 12/02/2007 tarihli ve B/... nolu zabıt gereğince tahakkuk edilen 2.600,75 TL"lık, 18/10/2008 tarihli C/... nolu 3.970,56 TL"lik, 11/07/2009 tarihli C/.... nolu zabıt gereğince tahakkuk edilen 2.888,42 TL"lik ve 16/01/2010 tarihli zabıt gereğince tahakkuk edilen 2.282,89 TL"lık olmak üzere toplam 11.741,87 TL"lık faturaların 3.741,87 TL"si dışında 8.000,00 TL"sinden ve işlemiş, işleyecek faizlerinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve faturaların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili kurum ile davacı arasında 02/06/2004 tarihinde ... numaralı abonelik sözleşmesi yapıldığını, 05/04/2005 yılında fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine sayacın söküldüğünü, sözleşmenin sonlandırıldığını, ancak davalının elektrik kullanımına devam ettiğini, bununla ilgili olarak tutulan tutanaklar ile, "kuruma kaydı olmayan, alt kapağı mühürsüz sayaçtan cereyan kullandığının" tespit edildiğinin, 12/02/2007 tarihli tutanak neticesinde yapılan hesaplama ile toplam 2.876,96 TL tahakkuk yapıldığını, davacının kuruma müracaat ederek 287,70 TL peşin kalanının ise 9 eşit taksitte ödemeyi talep ettiğini bunun kurumca kabul edildiğini, ancak davacı tarafından taksitlerin de ödenmediğini bu sebeple hakkında takip başlatıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının davasının kısmen kabulüne; davacının 12/02/2006 ile 16/01/2010 tarihleri arasında kullanmış olduğu elektrik tüketimi karşılığının 1.771,00 TL olduğunun, davacının belirtilen dönem arasındaki elektrik tüketimi karşılığında bu miktarı ödemek zorunda olduğunun, davalı B... tarafından bu dönem ile ilgili yapılan hesaplamalar sonucu tespit edilen miktardan sadece bu rakamdan sorumlu olduğunun ve fazlasından sorumlu olmadığının tespitine, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tutanakların tanzim olunduğu tarihlerde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği"nin 13.maddesinde hangi hallerde kaçak elektrik tüketiminin gerçekleşeceği açıklanmıştır. Buna göre; ""Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi..."" kaçak elektrik tüketimini olarak kabul edilmiştir. Yine aynı Yönetmeliğin 16/1.maddesine göre ; ""Müşterinin aktif ve reaktif elektrik enerjisi tüketimi ile güç ölçümleri; ilgili mevzuat uyarınca tesis edilen sayaçlar ve uygun şekilde tesis edilmiş ölçüm sistemleri kurulmak suretiyle ölçülür."" hükmüne yer verilmiştir.
Somut olaya bakıldığında, taraflar arasında 02.06.2004 tarihinde ... nolu mesken abonelik sözleşmesi imzalandığı, bu aboneliğe ilişkin tahakkuk eden elektrik tüketim bedelinin ödenmemesi üzerine 05.04.2005 tarihinde aboneliğin iptal edildiği; bilahare davalı idare personeli tarafından yapılan denetimler neticesinde; 12/02/2007 tarihli, 18/10/2008 tarihli, 11/07/2009 tarihli ve 16/01/2010 tarihli kaçak tutanaklarının tanzim olunduğu bu tutanaklar ile "kuruma kaydı olmayan sözleşmesiz sayaçtan ceryan kullanmak", "kuruma kayıtsız, alt kapağı mühürsüz sözleşmesi olmayan sayaçtan ceryan kullanmak, kendisi maddi imkansızlıktan dolayı sözleşmeyi yapamadığı" hususlarının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda -özetle "tüketiciye isnat edilen kaçak elektrik kullanmak suçunun unsurlarının oluşmadığı; tüketicinin sayaca herhangibir müdahalesinin bulunmadığı, tespit tarihinde yürürlükte olan birim fiyat üzerinden usulsüz tüketimin toplam 1.771 TL olduğu, kurumu zarara uğratacak nitelikte olmadığı, tüketicinin elektriği eksik göstermek için sayaca müdahale ettiğine dair bir delilin tespit edilmemiş olduğu, tüketicinin kastına yönelik delil elde edilemediğinden suç unsurlarının oluşmadığı" belirtilmiş mahkemece bu rapor benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiştir.
Davacı tarafın abone olmaksızın yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden enerji tüketmesi eylemi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve anılan yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği kuşkusuzdur. Eksik araştırma ve soruşturma ile ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yasal düzenlemelere aykırı biçimde davanın kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, öncelikle dosyanın bilirkişiye verilerek bilirkişiden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin, anılan yönetmelik ve yönetmelik hükümlerine göre yayınlanan usül ve esaslara göre hesaplanarak, sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.