17. Ceza Dairesi 2015/15101 E. , 2016/11351 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanıklar hakkında müştekiler ... ve ..."a yönelik konut dokunulmazlığını bozma suçundan, müştekiler ... ve ..."a yönelik ise konut dokunulmazlığını bozma suçuna teşebbüste bulunmaktan zamanaşımı içinde kamu davası açılması olanaklı görülmüştür.
A)Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında müştekiler ... ve ..."a yönelik gerçekleştirdikleri hırsızlık suçu bakımından haklarında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Hak yoksunluklarına hükmedilirken yanılgılı hüküm kurulmuş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde resen ve doğru olarak, TCK"nın 53. maddesinin 1 ila 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkün görüldüğünden ve Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanıklar ... müdafii, ... müdafii, ... müdafii ve ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
B)Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında müştekiler ... ve ..."a yönelik gerçekleştirdikleri hırsızlık suçu bakımından haklarında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Müştekilerin suç tarihinden önce tatil maksadıyla ikametlerinden uzun süreli olarak ayrıldıkları, hırsızlığın ikametlerinde bulunmadıkları suç tarihinde gerçekleştiği, müştekilerin oturduğu sitenin yöneticisi olan tanık Mustafa Doğdu"nun saat 22.50 sıralarında evine dönmekte iken müştekilerin ikamet dış kapılarının kırık ve sonuna kadar açık olduğunu görerek polise
ihbarda bulunduğu, müştekilerin ikametine saat 22.50"den önce belirsiz zaman diliminde girilerek hırsızlık yapıldığının ve sanıkların suçlamayı kabul etmediğinin anlaşılması karşısında, müştekiler ... ve ..."a yönelik eylemin gece sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştirildiğinin sabit olmaması nedeniyle sanık lehine olarak gündüz işlendiğinin kabul edilmesi zorunlu olduğuna göre;
Sanıkların üzerine atılı suça uyan 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesi uyarınca suçun gerektirdiği cezaların türü ve üst sınırına göre; 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 67/2-3. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli zaman aşımının, sanıklar hakkında karar verilen 23.05.2008 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar geçmiş bulunması ve bu süre içerisinde zaman aşımını kesen herhangi bir işlem yapılmamış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... müdafii, ... müdafii, ... müdafii, ... müdafii ve sanık ..."in temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
C)Sanık ... hakkında müştekiler ... ve ..."a yönelik gerçekleştirdiği hırsızlık suçu bakımından kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)İddianamede sanık hakkında TCK’nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin sevk maddesi bulunmadığı halde, CMK’nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan, sanık hakkında 143. maddenin uygulanması suretiyle, savunma hakkının kısıtlanması,
2)Kasten işlemiş olduğu suçlar için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Ayrıca, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal Kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 03.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.