Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7921
Karar No: 2014/15577
Karar Tarihi: 01.12.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/7921 Esas 2014/15577 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/7921 E.  ,  2014/15577 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/09/2013
    NUMARASI : 2012/314-2013/441

    Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının 30/12/2010 tarihinde bedelini ödeyerek aracı satın aldığını, aracın çalıntı olduğunun anlaşılması üzerine aracın davacının elinden alındığını,satıcının sahte kimlik kullandığını, gerekli özenin gösterilmediğini, noterin sahteliği anlaması gerektiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı olduğunu belirterek, 17.500.00.- TL faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Noterlik Yasasının 162.maddesi uyarınca; noterlerin zarardan sorumlu tutulabilmeleri için kusurlu olmalarının gerekmediği tartışmasızdır. Diğer bir anlatımla, tüm kusursuz sorumluluk hallerinde olduğu üzere, zarar gören, davalının kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Kusursuz sorumluluğun, kusurlu sorumluluktan tek farkı bu noktada toplanmaktadır. Bu bağlamda, zarar gören kusurlu sorumlulukta olduğu üzere zararını, zararla eylem arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamak zorundadır. Kusursuz sorumluluğun tüm hallerinde, uygun illiyet bağının zarar görenin veya 3.kişinin ağır kusuru ile beklenmeyen bir halin varlığı durumunda kesileceği, teoride ve yargısal kararlarda kabul edilmiş bulunmaktadır. Aksi halde, risk veya şart nazariyesi öne çıkacak ve zararın varolduğu her halde, kusursuz sorumlu olanın sorumluluğu yoluna gidilecektir ki, böyle bir sonuç hukukumuzda kabul edilmemiştir.
    Ancak, resmi işlem yapma görevini üstlenmiş ve teknolojinin gelişmesi ile kimlik paylaşım sistemi gibi kolaylıklara kavuşmuş olan davalının daha fazla bilgi ve tecrübeye sahip olması nedeni ile daha üst düzeyde dikkat ve özen görevi bulunmaktadır.
    Somut olayda; aracın gerçek malikinin Ukrayna"da yaşadığı, vekili aracılığı ile bu aracı kiraya verdiği, Alanya"da kiralanan .... plakalı aracı kullanmak üzere kiralayan kişinin aracı geri getirmediği, kimliği belirlenemeyen bir kişinin gerçek malikmiş gibi davranması sonucu İstanbul"da aracın davacıya noter sözleşmesi ile satıldığı, notere aracın maliki imiş gibi gelen ve sahte nüfus cüzdanı ibraz ederek, satışın yapılmasını sağlayan kişinin kimlik bilgilerine ulaşılamadığı, halen arandığı, ibraz ettiği nüfus cüzdanının aslı ele geçmediğinden aldatma yeteneği konusunun da aydınlatılamadığı, Cumhuriyet Başsavcılığının yazısında meçhul şüphelinin resmi evrakta sahtecilik suçundan 30/12/2018 tarihine kadar daimi aranacağının belirtildiği anlaşılmaktadır .
    Dava, sahteciliğe dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davanın reddine ilişkin kararın iki ayrı esasa dayandığı görülmektedir. İlkinde mahkemece noter bilgi işlemine dair kayıtlar üzerinde inceleme yapılmaksızın sistemin yetersizliğinden sözedilerek kimlik sahibinin fotoğrafı ile kimliğin verildiği nüfus müdürlüğüne ait bilgilerin sistemde gözükmemesine dayanılmıştır .Mahkemenin davanın reddine dair ikinci gerekçesi ise satış sırasında kullanılan nüfus cüzdanı ele geçmediğinden belgede aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının incelenemeyecek olmasıdır .
    Dosyadaki belgelerden gerçek malikmiş gibi davranıp sahte kimliğini sunarak noterde satış işlemini gerçekleştiren kişinin sunduğu bu sahte kimlik belgesinde nüfusa kayıtlı olunan yer "H.....", kimliği hazırlayan görevliler " Ş..n Ç.. ve G.. A..." olarak yazılı olduğu halde, gerçek malikin kimlik belgesinde nüfusa kayıtlı olunan yer "H... Mahallesi", kimliği hazırlayan görevliler "A.. K.. ve G.. K.. "olarak yazılı olduğu, mahkemenin ise noterlerin yararlandığı kimlik paylaşım sistemi üzerinde inceleme yaparak bu farkların anlaşılıp anlaşılamayacağını tespit etmediği, bu konuyu belirsiz bıraktığı anlaşılmaktadır. Diğer bir deyiş ile, noterlerin kullandığı bilgi işlem kayıtlarında/kimlik paylaşım sisteminde nüfus cüzdanlarını tanzim edenlerin kimliklerinin görünmesinin mümkün bulunup bulunmadığı ve nüfusa kayıtlı olunan yerin sistemde nasıl yazıldığı açıkça inceleme konusu yapılıp aydınlığa kavuşturulmalıdır.
    Davanın reddine ilişkin ikinci gerekçe olarak da nüfus cüzdanının aslının incelenmesinin mümkün olmadığına göre davalının sorumlu tutulamayacağı gösterilmiştir. Ancak, sahtecilik eylemi ile noterin sorumluluğu ayrı ayrı hukuki ilişkilere bağlı bulunmaktadır. İlliyet bağının kopması da ancak sahte işlemin dayandığı belge üzerinde inceleme yapılması neticesinde iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti ile ortaya çıkar. Diğer bir deyiş ile, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından meçhul şüpheli hakkında yürütülen soruşturma evrakının incelenerek anılan kişi hakkında kamu davası açılıp açılmadığı, satış sözleşmesinde kullanılan kimlik belgesinin ele geçip geçmediği, o soruşturma ya da dava dosyasında belgenin aldatma yeteneği bulunup bulunmadığı konusunda inceleme yapılıp yapılmadığı konuları araştırılarak, kullanılan belgenin aldatma yeteneğine sahip olup olmadığı konusunun aydınlatılması gerekir iken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi isabetli bulunmamıştır . (3.H.D.2014/4514 E- 2014/ 11763 K sayılı kararı )
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi