Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7045
Karar No: 2014/6610
Karar Tarihi: 10.04.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/7045 Esas 2014/6610 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/7045 E.  ,  2014/6610 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 11. Aile Mahkemesi
    TARİHİ : 13/06/2012
    NUMARASI : 2010/1717-2012/900

    O.. A.. ile H.. A.. aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Ankara 11. Aile Mahkemesi"nden verilen 13.06.2012 gün ve 1717/900 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı O.. A.. vekili, boşanma davası içinde, tarafların 20 yıldan beri evli olup, davalının kusurlu hareketleri nedeniyle ortak hayatın çekilmez hale geldiğini, davacının evilik süresi içinde yapmış olduğu birikimlerle edinilen 9221 ada parsel ve parsel ile babasından kalan 9213 ada parselde kayıtlı arsayı ev hanımı olan davalı adına tescil ettirdiğini açıklayarak, gayrimenkullerin tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde, bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 06.03.2007 tarihli açıklaması ile 9213 ada parsel için 9.000 TL, 9221 ada parsel için 9.000 TL ve parsel için 2.000 TL olmak üzere toplam 20.000 TL"nin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davalının evlendiği tarihten itibaren ev temizliği, hasta bakıcılığı, bulaşıkçılık, halı, yatak yıkama, vb işlerde çalışarak dava konusu taşınmazları satın alarak yatırım yaptığını ve davacının son 10 yıl hariç düzenli bir işinin bulunmadığını bildirmiş ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı, davacı vekilinin temyizi sonunda Yargıtay 2. Hukuk Dairesi"nin 14.04.2009 tarih 2008/1618 Esas, 2009/7105 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş yerel mahkemenin önceki kararında direnmiş ve direnme kararı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 13.10.2010 tarih ve 2010/2-476 Esas, 2010/504 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davacının adına kayıtlı bulunan taşınmazı davalıya devretmesi bağış niteliğinde bulunduğundan davanın reddine karar verilmesi üzerine; Hüküm, davacı, vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar, 02.12.1986 tarihinde evlenmişler, 25.11.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 20.03.2007 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden boşanma davasının açıldığı 25.11.2005 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM"nin 170. m.) rejimi geçerlidir. Dava, 743 sayılı TKM"nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde evlilik birliği içerisinde 31.05.2000 tarihinde satış yoluyla edinilen 9213 ada parsel, 18.01.2001 tarihinde satış yoluyla edinilen 9221 ada parsel ve 15.11.2001 tarihinde satış yoluyla edinilen parsele ilişkin katkı payı alacağı davasıdır.

    Dava konusu taşınmazlar taraflar arasında 743 sayılı TKM"nun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığının geçerli bulunduğu dönemde edinilmiştir. Kural olarak, 743 sayılı TKM"nin yürürlükte olduğu; 01.01.2002 tarihinden önce eşler arasında yasal mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde, karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında bir tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekir. Dosyada ki belge ve bilgilere göre evlilik birliğinin devamında ve taşınmazların satın alındığı dönemde davacı kocanın Ankara Üniversitesi Hastanesi"nde bulaşıkçı olarak çalışmakta olduğu, davalı kadının ise ev hanımı olmakla birlikte düzenli olarak evlere temizlik vb işlere gittiği saptanmakla, davacının taşınmazların edinilmesinde katkısının kabulü gereklidir. Hal böyle iken mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Bozmaya uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozmada işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir.
    Bu nedenle, davacının çalıştığını bildirdiği kurumdan çalışmasına ve gelirlerine ilişkin bütün belge ve bilgilerin getirtilmesi, davalının temizlik işlerinde normal koşullarda haftanın ve ayın kaç günü çalışabildiği ve gündeliğinin kaç TL olduğu, yine aynı şartlarda aynı biçimde çalışan kadınların hafta da ve ayda kaç gün çalıştığı ve gündeliğinin ne olduğu hususlarında taraf tanıkları yeniden dinlenmek suretiyle açıklığa kavuşturulması, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK"nun 261. maddesi gereğince aykırılığın giderilmesi, bu tür gelirin evliliğin başından taşınmazların edinildiği tarihe kadar olan bölüm bakımından belirlenmesi, tarafların her birinin ayrı ayrı taşınmazların alındığı tarihe kadarki toplam gelirinden tarafların sosyal statüleri ile konumlarına göre yapabilecekleri kişisel harcamaları ile kocanın 743 sayılı TKM"nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü sonucu yapması gereken harcamalar çıktıktan sonra yapabilecekleri tasarruf miktarının belirlenmesi, konunun uzmanı bilirkişiden denetime açık rapor alınmak suretiyle dava konusu taşınmazın alınmasına tarafların çalışmaları karşılığında elde ettikleri gelirlerle sağlayabilecekleri katkı oranlarının ayrı ayrı saptanması, bulunacak katkı payı oranı ile dava konusu taşınmazların devir tarihlerindeki rayiç (sürüm) değerlerinin belirlenerek, bu değerlerin katkı oranları ile çarpılması sonunda davacının katkı payının saptanması, tarafların gelirinin saptanmaması nedeniyle katkının bilimsel olarak tespitinin mümkün olmaması halinde, bu tür davalarda gözetilmesi gereken hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi uyarınca, mahkemece takdir edilecek bir miktarın davalıdan tahsiline karar vermek gerekirken yazılı şekilde Hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK.m.297/ç) ve HUMK"nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi