Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7998
Karar No: 2014/15636
Karar Tarihi: 02.12.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/7998 Esas 2014/15636 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/7998 E.  ,  2014/15636 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GÖLBAŞI(ANKARA) 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 05/02/2014
    NUMARASI : 2013/84-2014/36

    Taraflar arasında görülen menfi tespit-itirazın iptali-alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı-karşı davacı vekili Av. N.. B.. geldi. Aleyhine temyiz olunan davacılardan asil M.. A.. ile davacılar vekili Av. Ş. K.. geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için daha sonraki bir güne bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davada, kaçak kuyu suyu kullanımından kaynaklanan ve ödenmesi istenilen alacakla ilgili borçlu olmadığının tespiti; birleşen dava da ise aynı alacağın tahsili için başlatılan icra talebine karşı öne sürülen itirazın iptali istenilmiştir. Yine, birleşen bir kısım davalarda (haksız fiilden kaynaklanan), istenen miktarda borçlu olmadığının tespiti; diğer birleşen davalarda ise; haksız fiilden (kaçak kullanımdan) kaynaklanan tazminat alacağının tahsili için başlatılan icra talebine karşı vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istenilmiştir.
    Mahkemece, asıl ve birleşen davalar yönünden kabul-kısmen kabul kararı verilmiş, hükmün ASKİ Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyizi üzerine; Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin, 07.12.2012 gün ve 2011/6977 Esas, 2012/514 Karar sayılı ilamı ile “Mahkemece asıl ve birleşen davalar yönünden kabul-kısmen kabul kararı verilmiş ise de, yapılan araştırma ve soruşturma hüküm vermeye yeterli değildir.
    HUMK"un 275. maddesi hükmüne göre, genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkesin bilmesi gereken konularla hâkimlik mesleğinin gereği olarak hâkimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konular dışında kalan ve çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur.
    Kural olarak bilirkişi raporu hâkimi bağlamaz. Hâkim raporu serbestçe takdir eder. HUMK"un 284. maddesi hükmüne göre de hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir.
    Somut olaya gelince, bozma ilamı gereği mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen 02.06.2008 tarihli rapor ve ek raporlarda, kuyu suyu kullanımı nedeniyle atık su bedeli tahakkuk ettirilmeyeceği açıklanmış, rapora itiraz üzerine alınan 12.10.2009 tarihli inşaat mühendislerinden oluşan heyet tarafından düzenlenen ikinci rapor ve ek raporda ise, atık su bedeli birleşen davalar için ayrı ayrı 1.340,67 TL ve 3.384,44 TL olduğu belirtilmiş, davacının bu rapora itirazı üzerine alınan 22.11.2010 tarihli üçüncü bilirkişi raporunda da, atık su bedeli (atık suyun bir kısmının çim sulamasında kullanılmaması halinde) 2005 ila 2008 yılları tesisin çalışma sezonu esas alınarak 397.082,56 TL olarak hesaplanmış olmasına rağmen, mahkemece son rapora aykırı biçimde, 12.10.2009 tarihli ikinci bilirkişi raporunda belirtilen atık su bedelleri benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiştir.Mahkemece ilk rapora itibar edilmemiş, ikinci rapor alınmıştır. Ancak ikinci rapor da yeterli görülmeyerek her iki rapor arasındaki çelişkiyi gidermek amacıyla üçüncü bilirkişi raporu alındığı halde, buna da itibar edilmeyerek daha önce itibar edilmeyen ikinci bilirkişi raporunda belirtilen bedel esas alınıp hüküm oluşturulmuştur. Oysa daha önce itibar edilmeyen ikinci bilirkişi raporu üçüncü bilirkişi raporu ile desteklenmediğine göre, mahkemece eksik olduğu belirtilen hususlarda yeniden uzman bilirkişi raporu alınması gerekmektedir. Bilirkişinin asıl ve her bir birleşen dava için ayrı ayrı ve davalara konu tutanak tarihlerini esas alarak atık su bedeli hesaplaması yapması gerektiği, 2005 ila 2008 yılları tesisin çalışma sezonu esas alınarak hesaplama yapılamayacağı kuşkusuzdur. Bu nedenle üçüncü bilirkişi raporu da bozma ilamında belirtilen hususları karşılamaktan uzaktır. Eksik araştırma ve soruşturma ile ve yasal düzenlemelere aykırı biçimde karar verilemez.
    Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan olgular göz önüne alınarak, ziraat, inşaat ve havuz hesabından anlayan mühendis bilirkişilerden oluşacak yeni bir bilirkişi kurulundan atık su bedeli yönünden raporlar arasındaki çelişkiyi de giderecek yeni bir rapor alınması, asıl ve her bir birleşen dava için ayrı ayrı ve davalara konu tutanak tarihlerini esas alarak atık su bedeli hesaplaması yapılarak asıl davada davalı–birleşen davalarda davacı-kurumun tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bozma ilamında belirtilen şekilde inceleme yapılarak hesaplatılması, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir, gerekçesiyle “ mahkeme kararı bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyulmuş, yeniden yapılan yargılama sonucunda; bilirkişi raporu doğrultusunda, asıl davada ve birleşen 2007/657, 2007/684 Esas sayılı ve 2008/434 ve 708 Esas sayılı dava dosyalarında davanın kabulü ile davacı .. Spor Eğlence Turizm Ltd. Şti. “nin davalı ASKİ"ye (belirtilen kaçak su tutanağından dolayı) borçlu olmadığının tespitine; birleşen 2006/456, 2008/367 ve 2012/956 Esas nolu dava dosyalarında ASKİ"nin açtığı davaların ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı karşı davacı ASKİ vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle bozmaya uyularak hüküm verilmiş olmasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak, bozmadan önceki mahkeme kararında, birleşen 2007/684 ve 2008/708 Esas sayılı dava dosyaları ile ilgili olarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmemiştir. O halde, bu davalardaki kısmen kabul miktarları yönünden davalı ASKİ bakımından müktesep hak oluşmuştur. Mahkemece bu husus gözetilerek, sözü edilen davalarda kısmen kabule karar verilmesi gerekirken, alacağın tamamı bakımından borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Bundan ayrı, davalı tarafça yapılan yargılama giderleri gözetilmeden, yargılama giderlerinin tamamı davacı tarafça yapılmış gibi, taraflar arasında paylaştırılması da doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi