Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11922
Karar No: 2014/15712
Karar Tarihi: 02.12.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/11922 Esas 2014/15712 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/11922 E.  ,  2014/15712 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı vekili Av.... geldi. Temyiz eden davacı vekili gelmedi. Gelen davalı vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldü.
    Belli saatte dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili şirketin elektrik abonesi olan davalı şirketin, tanzim edilen tüketim faturalarını ödemediğini, bu faturaların tahsili için başlatılan takibin de davalı şirketin haksız itirazı üzerine durdurulduğunu ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya ve takibe konu alacağın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise davanın reddi gerektiğini savunarak, davacı tarafın kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; "...Davacı tarafından davalı şirketin bilboardlarına elektrik verildiği, faturaların ödendiğine ilişkin olarak davalı tarafça herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığı, bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere davacı tarafından ödenmeyen 3. faturadan sonra elektriğin kesilmemesi nedeniyle davalının % 80, davacının % 20 oranında kusurlu olduğu, davacının davalıdan 18.981,42 TL asıl alacak, 133.416,05 TL gecikme zammı, 6.014,89 TL KDV olmak üzere toplam 58.412.06 TL alacaklı olduğu..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibe vaki itirazın kısmen iptali ile takibin 58.412,36 TL üzerinden devamına, asıl alacak 18.981,42 TL"ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan 23.404 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Dava, 2000/1 ila 2005/11 dönemleri arasında tüketilen elektrik enerjisi nedeniyle davacı ... şirketi tarafından tahakkuk ettirilen 65 adet dönem faturasının, davalı abone tarafından ödenmemesi üzerine başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    09.11.1995 tarih ve 22458 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin "Borcunu Zamanında Ödemeyen Abone" başlıklı 50.maddesinin a fıkrası: "Abonenin kullanım yerine bırakılan veya posta ile gönderilen faturanın veya bildirimin, üzerinde yazılı son ödeme tarihine kadar ödenmesi esastır. Ancak, bu fatura bedeli son ödeme tarihine kadar ödenmediği taktirde, 20 (yirmi) gün (dahil) içinde aboneye ikinci bir ihbarname bırakılır. İkinci ihbarname bırakıldıktan sonra 10 (on) gün içinde ödenmediği taktirde, abonenin elektriği kesilir." hükmünü içermektedir.
    01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren ve Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğini yürürlükten kaldıran Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin "Zamanında ödenmeyen borçlar" başlıklı 24. maddesinin 2. fıkrası; "Müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması halinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilebilir." hükmünü içermektedir.
    Yukarıda açıklanan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin 50/a maddesi ile Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24/2.maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; zamanında ödenmeyen faturalardan dolayı elektriğin kesilmesinin amir hüküm olduğu anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; 2000/1 ila 2005/11 dönemleri arasında tüketilen enerji nedeniyle tahakkuk ettirilen 65 adet faturanın ödenmemesine rağmen, az yukarıda açıklanan yönetmelik hükümleri gereği elektriğin kesilmemesi davacı ... şirketi açısından müterafik kusur teşkil etmekte olup, bu husus mahkemenin de kabulündedir. Ne var ki, kendisine düşen elektriği kesme yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacı ... şirketi ile faturaları ödemeyen davalı şirket eşit kusurludur. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davacı ... şirketinin % 20, davalı şirketin ise % 80 oranında kusurlu kabul edilmesi doğru görülmemiştir.
    Bundan ayrı, davacı ... şirketinin bu kusuru, tüketilen enerji bedelinin (normal tüketim bedeli) aslından davalının beraatını gerektirmeyeceği gibi, hukukî sorumluluğunu da ortadan kaldırmaz. Olsa olsa davalı açısından, normal tüketim bedeli dışındaki gecikme zammı veya işleyecek yasal faizden indirim sağlar. Mahkemece, davacı ... şirketinin müterafik kusuru nedeniyle, normal tüketim bedeli üzerinden indirim yaparak hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru değildir.
    Öte yandan, Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24.maddesinin 1.maddesi; "Zamanında ödenmeyen borçların tahsiline ilişkin hususlar; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında düzenlenir." hükmünü, 3.maddesi ise; "Perakende satış sözleşmesinde belirlenen gecikme faizi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammını aşamaz" hükmünü içermektedir. Buna göre, işlemiş faiz yönünden hesaplama yapılabilmesi için, ilgili abonelik sözleşmesinin celbedilerek incelenmesi ve bu sözleşmenin incelenerek, faizin türünün ve oranının belirlenmesi zorunluluk arzetmektedir. Ne var ki; dosyada yer alan sözleşme suretinin 3 sayfadan ibaret olmasına rağmen iki ayrı sayfada "2. Sayfa" ibaresi yer aldığı gibi, 1. sayfada madde numarası verilmemiş olduğu halde, takip eden 2. sayfanın 3/f maddesi ile başladığı, dolayısıyla sözleşmenin tamamının celbedilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, 6183 sayılı yasada öngörülen oranları esas alarak işlemiş faiz yönünden hesaplama yapan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olmadığı açıktır.
    O halde, mahkemece; öncelikle taraflarca imzalanmış olan abonelik sözleşmesinin aslı davacı ... şirketinden celbedilmeli, sonrasında ise yeniden oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan, (davalının normal tüketim bedelinin aslından her halükarda sorumlu olduğu gözetilerek) takibe konu faturaların incelenmesi suretiyle normal tüketim bedeli ve (dava konusu alacak döneminde yürürlükte bulunan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin 50/a maddesi hükmü uyarınca) borç ödenmemesi nedeniyle elektriğin kesilmesi gereken tarih belirlenmeli, gecikme zammı veya faiz yönünden ise; bu tarihe kadar olan gecikme zammı veya faizin tamamı hesap edilmeli, bu tarihten sonraki dönem için ise hesaplanacak gecikme zammı veya faizden davacı tarafın kusuru oranında indirim yapılmalı ve sonuç olarak davalı şirketin normal tüketim bedeli, gecikme zammı ve KDV"den oluşan toplam borcu tespit edilmeli ve ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekâlet ücretinin davacı taraftan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi