Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/11745
Karar No: 2013/10830
Karar Tarihi: 06.06.2013

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/11745 Esas 2013/10830 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2012/11745 E.  ,  2013/10830 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ..... Ltd. Şti aleyhine 28/03/2008 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik hakkına saldırı nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, yayın yoluyla kişilik hakkına saldırı nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, dava kısmen kabul edilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir.
    Davacı, davalı şirkete ait ... adlı televizyonda 17/10/2007 tarihli ... programında, başka bir televizyon programı sırasında söylediği sözlere yer verilerek rıza dışı görüntü ve sesinin yayınlandığı ve eklenen sözlerle kişilik hakkına saldırıldığını belirterek tazminat istemiştir.
    Davalı taraf, dava dilekçesindeki sözlerin yayın konusu yapılmadığını, kaldı ki davacının başka bir televizyon programında canlı yayında dile getirdiği ve bir hastaya ömür biçen sözlerinin toplumda büyük tepki topladığını, haber değeri olan bir konunun eleştirilerek yayına konuk edilmesinin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Yerel mahkeme, davacının başka bir televizyonda ... adlı programdaki görüntülerinin rızası dışı kullanılması ve dış seslerle desteklenerek yapılan yayının hukuka aykırı olduğunu belirterek davayı kısmen kabul etmiştir.
    Basın özgürlüğü , Anayasa’nın 28. maddesinde ve 5187 sayılı Basın Yasası’nın 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemede basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin nedeni; toplumun sağlıklı, mutlu ve güven içinde yaşayabilmesi içindir. Bunun için de kişinin, dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması gerekmektedir. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma, yönlendirme yetki ve sorumluluğuna sahiptir. Bu nedenle basının yayın yaparken, yaptığı yayından dolayı hukuka aykırılık teşkil edecek olan eylemi, genel olaylardaki hukuka aykırı olan eylemden farklılıklar taşır. Yapılan yayının hukuka aykırılık veya uygunluğu bu farklılıklar gözetilerek belirlenmelidir. Bu nedenle basının ayrı bir konumu bulunmaktadır.
    Basının bu ayrıcalık taşıyan konumu ve özgürlüğü, tüm özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız değildir. Bundan dolayıdır ki, yayınlarında kişilik haklarına saygı göstermesi gerek Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümünde yer alan gerekse MK.nun 24 ve 25. maddelerinde ve özel yasalarda güvence altına alınmış bulunan bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerekecektir.
    Açıklanan bu yasal düzenlemelerden ve yargısal uygulamalardan da anlaşılacağı gibi, basının özgürlüğü ile kişilerin, kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda somut olaydaki olgular itibariyle koruma altına alınmış bulunan bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerekecektir.
    Bunun için temel ölçüt, kamu yararıdır. Yayın, salt toplumun yararı gözetilerek yapılmış olmalıdır. Toplumun çıkarı dışında hiçbir kişisel çıkar, gerçeklerin yanlış olarak sunulmasına neden olmamalıdır. Haber olduğu biçimi ile verilmeli ve kişisel katkı yer almamalıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basının bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, yayında kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini ve haber verilirken özle biçim arasındaki denge de korunmalıdır. Bu ilke ve kurallar gözetilmeden yapılan yayın hukuka aykırılığı oluşturur ve böylece kişilik hakları saldırıya uğramış olur. Anılan ilke ve kurallara uyulması durumunda ise, yayının Anayasa, Basın Yasası ve basının genel işlevi karşısında hukuka uygun olduğu, kişilik değerlerine saldırı teşkil etmediği kabul edilmelidir.
    Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. Olay veya konu ile ilgili olan, görünen bilinen herşeyi araştırmalı, incelemeli ve olayları olduğu biçimi ile yayınlamalıdır. Bu işlevi ile gerek yazılı ve gerekse görsel basın, somut gerçeği değil, o anda belirlenen ve var olan ve orta düzeydeki kişilerce de yayının yapıldığı biçimi ile kabul edilen olguları yayınlamalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan, gerçek olmadığı anlaşılan olayların ve olguların yayınından basın sorumlu tutulmamalıdır.
    Davaya konu olayda; hekim olan davacının kendi rızası ile başka bir televizyonda yayınlanan "Dobra Dobra" adlı programa canlı yayına katıldığı, tanınmış bir kişi ve hasta olan dava dışı bir bayanın hastalığı ile ilgili yayın sırasında, hastanın çok az ömrü kaldığını dile getirdiği, bir hekimin hasta hakkındaki bu beyanlarının kamuoyunda eleştirilerek tepkilere neden olduğu ve bu konuda pek çok yayın yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu yayında, bu yayınlardan biri olup sadece davacının canlı yayındaki sözlerine yer verilmiş ve bu sunum sırasında olayı açıklayıcı seslerle yayın desteklenmiştir. Davacının dava konusu olan ve eleştirilen sözleri söylediği programa kendi rıza ve isteği ile çıktığı açıktır. Hekim hasta ilişkilerinin ve tıp etiği kurallarının tartışılmasında toplumun yararı ve kamunun bilgilendirilme hakkı olduğu hususu da bir gerekliliktir. Bu nedenle davacının başka televizyondaki görüntülerinin kamu yararı amacıyla verilmesinde hukuka aykırılık olmadığı gibi, televizyona çıkarak açıklamalar yapan ve bu yayının tüm Türkiye"ye ulaşacağını bilen davacının görüntülerinin rızası dışı yayınlandığını iddia etmesi de hayatın olağan akışına aykırıdır. Üstelik davalı tarafından yapılan eklemelerde de hukuka aykırı ve kişilik hakkını ihlal eder nitelikte sözler bulunmamaktadır. Şu durumda dava konusu yayında davacının kişilik hakkının ihlal edildiği söylenemeyeceğinden davanın tümden reddi gerekirken kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi