Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/466
Karar No: 2021/537
Karar Tarihi: 02.02.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/466 Esas 2021/537 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/466 E.  ,  2021/537 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL



    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karara karşı davalının yaptığı istinaf başvurusu Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi tarafından esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 02.02.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacılar ... vd. vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, miras bırakanları Mehmet Akyol’un beş parça taşınmazını mirastan mal kaçırma amacıyla torununun eşi olan davalıya satış suretiyle devrettiğini, temlik tarihi itibariyla miras bırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalının da alım gücü olmadığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
    Davalı, miras bırakanın taşınmazları satmaya karar verdiğini, üçüncü kişiler tarafından taşınmazların alınmasını istemediği için bedel karşılığında satın aldığını, davacıların bu satışlardan haberdar olduklarını ancak taşınmazları almaya yanaşmadıklarını, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karara karşı davalının yaptığı istinaf başvurusu Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi tarafından esastan reddedilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1934 doğumlu miras bırakan ...un 58, 6, 33 ve 7 parsel sayılı taşınmazlarını bizzat 16/12/2013 tarihinde; 4 parsel sayılı taşınmazını ise 18/03/2014 tarihinde torununun eşi olan 1981 doğumlu davalıya satış suretiyle devrettiği, 18/02/2015 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı çocukları ve torunları ile dava dışı oğlu Kemal’i bıraktığı, eldeki davanın 13/04/2017’de açıldığı, tarafların tanık deliline dayandıkları, 23/01/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında mahkemece, "Taraflara varsa dilekçelerinde göstermiş oldukları ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirilebilmesi için gereken açıklamayı yapmaları hususunda ...nun 140/5 maddesi gereğince 2 hafta kesin süre verilmesine, bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi halinde, o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına” şeklinde ihtarat yapıldığı, davalının 09/03/2018 tarihli dilekçesi ile tanık isimlerini bildirdiği, 08/05/2018 tarihli celsede davalı vekilinin sonraki celsede tanıkları hazır edeceği şeklinde beyanda bulunduğu, bunun üzerine mahkemece davalı tarafa tanıklarını bildirmek üzere bir haftalık kesin süre verildiği, aksi halde tanıkların dinlenmesinden vazgeçilmiş sayılacağının ihtar edildiği, davalının iki gün sonra adresleri bildirdiği, 24/05/2018 tarihli celsede davacının süresinde bildirilmeyen davalı tanıklarının dinlenilmesine muvafakat etmediğini beyan etmesi üzerine mahkemece tanıkların adreslerinin bildirilmesine ilişkin ara karardan rücu edilerek, süresi geçtikten sonra bildirilen davalı tanıklarının dinlenilmemesine karar verildiği, 19/06/2018 tarihli son celsede davalının tanıkları hazır ettikleri bildirip dinlenilmelerini istemesine rağmen talebin reddedildiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki, iddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun hukuki dinlenilme haklı başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza yansıtılmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın "açıklama ve ispat hakkı"nı da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
    Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır.
    Öte yandan, tanık delili, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 240 ile 266. maddeleri arasında düzenlenmiş olup HMK’nın 240/2 maddesinde; ""Tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar...” hükmüne yer verilmiştir.
    Diğer yandan; “Tarafa verilen kesin sürenin, tanık göstermek için verildiği kararda açıkça belirtilmelidir. Tanık göstermeden (tanık listesi verilmesinden) söz edilmeden ‘delillerin gösterilmesi için kesin süre verilmesine’ biçiminde genel bir ifade ile verilen kesin süre içinde tanık göstermeyen tarafın, tanık gösterme hakkı düşmez.” (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul, Beta Basım Aş., 6.Baskı, 2001, III.Cilt, s 2582 ve 2583)
    Ne var ki; mahkemece ön inceleme duruşmasında, delil bildirimi için HMK’nın 140/5.maddesi uyarınca verilen kesin süreye ilişkin ihtaratın içeriğinde tanık listesi yer almadığından, davalı tarafa tanık isimlerini bildirmek üzere usulünce verilmiş bir kesin sürenin varlığından bahsedilmesi mümkün değildir.
    Hâl böyle olunca; davalı tarafın bildirdiği ve sonradan da dinletmekten vazgeçmediği tanıkların HMK 243.maddesinden gösterilen şekilde dinlenilmesi, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Kabule göre de; davanın miras payı oranında açılmış olduğu görülmekle; dava konusu taşınmazın tapu kaydının davacıların miras payları belirtilmek suretiyle ya da veraset ilamına atıf yapılarak davacıların miras payları oranında iptal tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamının tapusunun iptaline ve davalı adına hükmen tescil oluşturacak şekilde bir karar verilmiş olması da doğru değildir.
    Davalının değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 HMK"nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, dosyanın kararı veren Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı vekili için 3.050.00 TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacılardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi